MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 52 ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, tanık ...'un kullandığı .... plaka nolu kamyonu kiralayıp kendisi otomobille önde kamyon arkasında olduğu halde mağdur ...'e ait olay yeri işyerine gidip ödeme gücü varmış gibi mağdur ile işyerinde bulunan hurda malzemeleri peşin olarak satın alma konusunda görüşüp anlaştığı, bunun üzerine işyerinde bulunan 1.500 TL değerinde ve 2.580 kg ağırlığındaki hurda malzemeyi .... plakalı araca yükletip olay yerinden gönderdiği, akabinde başka hurda malzeme alıp alamayacağını sorduğu mağdurdan olumlu yanıt alması üzerine birlikte sanığın kullandığı otomobille kamyoncular parkına gidip kamyon kiralayıp yeniden mağdurun işyerine döndüğü ve işyerindeki hurda malzemelerin kamyona yüklendiği sırada sanığın para getireceğini söyleyip olay yeri olan mağdurun işyerinden otomobille ayrıldığı ancak geri dönmediği, sanığın mağdurdan aldığı hurda malzemeyi hurdacılık yapan hakkında suç ürünü malı almak suçundan beraat kararı verilen ...'a sattığı bilahare yapılan soruşturma kapsamında ...'un işyerinde bulunan malzemelere el konularak malzemelerin mağdura iade edildiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda,Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2- Kabule göre de; TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.