MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık ... hakkında; TCK'nın 157/1, 62, 53, 63 maddeleri gereğince 10 ay hapis, Sanık ... hakkında beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıkların olay tarihinde katılanı cep telefonundan arayarak kendisini Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıttığı ve katılana ait kredi kartı kullanılarak terör örgütüne yardım yapıldığını, hesabındaki para hareketlerini takip etmek suretiyle yardım edenleri tespit etmek istediklerini söyleyerek bu amaçla katılandan sanık ...’a ait banka hesabına para havale ettirdikleri, yine katılana bildirdiği cep telefonu numaralarına banka ATM'si vasıtasıyla cepten para havalesi yaptırdıkları ve bu şekilde katılanı hileli hareketlerle aldatmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul olunması karşısında, “kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumu çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle” dolandırıcılık suçunun, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 14. maddesi ile TCK.nın 158. maddesine “l” bendi olarak eklenmiş olması, 5235 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince bu maddede yazılı suçlarla ilgili davaya bakma görevinin asliye ceza mahkemesine ait olmayıp üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olması karşısında, görevsizlik kararı verilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısının ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.