Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11167 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11489 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Ayrı ayrı TCK'nın 157/1, 53, 58. maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve 600 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü: Olay tarihinde sanıkların katılanın evine gelerek kendilerini farklı isimle tanıtıp, ayrıca sanık ...'ın kız meslek lisesinde öğretmen olduğunu söyleyerek altı adet adaklık koyun almak istediklerini, ancak parasını iki gün sonra ödeyebileceklerini söyledikleri, katılanın da sanıklara inanarak tanesi 350 TL olan altı adet koyunu sanıklara verdiği, sanıkların ayrılmasının ardından şüphelenerek verdikleri telefon numarasını aradığında telefonun kapalı olduğunu gördüğü, kız meslek lisesine gidip sorduğunda da kendisini Serpil ismiyle tanıtan bir öğretmenin olmadığını öğrendiği, sanıkların bu suretle dolandırıcılık suçunu işledikleri tüm dosya kapsamından anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanıklar lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2- Kabule göre de;a- Mükerrir olan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/7. maddesi gereğince "mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, 2 yıl süreli olmak üzere denetimli serbestlik tedbirine de hükmedilmesi, b- TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının zorunluluğu, ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.