Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11139 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11707 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52/2-4, 53 maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 1.000 adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, katılanı arayarak kendisini merkez cami imamlarından .... olarak tanıttığı, ardından cami cemaati olarak bir hasta için maddi yardım topladıklarını söylediği, katılanın bunun üzerine sanığın belirttiği hesap numarasına 300 TL para yatırdığı, sanığın üç gün sonra yeniden arayarak hastanın vefat ettiğini cenaze masrafları için de para gerektiği söylediği, katılanın yeniden aynı hesaba 400 TL para yatırdığı ancak .... isminde bir imam olmadığını öğrendiği, paraların yatırıldığı hesabın sanığa ait olduğunun tespit edildiği, bu şekilde dolandırıcılık suçunun işlendiği iddia olunan olayda;Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın sair temyiz itirazlarının reddine,1-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendinde eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu Kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-Kabule göre de;a) Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,b) Suç tarihinden önce ertelemeye engel sabıkası bulunmayan sanık hakkında "yasal şartları oluşmadığı" şeklinde yetersiz gerekçeyle TCK'nın 51. maddesi uyarınca erteleme hükümlerinin değerlendirilmemiş olması,c) TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E. 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723. sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 26.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.