Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10983 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11675 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52 ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ve 5.000 TL adi para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü: Arkadaşı olan tanık ...'ın evinde tanıştığı sanığın, katılana adının... olduğunu, kendisinin Dubai'de eşinin Almanya'da çalıştığını masrafları karşıladığında kendisini Almanya'ya götürebileceğini söylediği, sanığın daha sonra hakkında beraat kararı verilen temyiz kapsamı dışındaki eşi ....'den para gelmediğini bir miktar borç para vermesini istediği katılanın önce 4.000,00 TL verdiği, sanığın bu parayı katılanın masraflarına kullandığını söyleyip 1.500,00 TL daha aldığı, bu arada ....'in katılanı arayarak Almanya'ya gidiş için işlemleri başlattıklarını 10.750 Avro masraf yaptığını bu parayı göndermesini istediğinde katılanın 24.000,00 TL parayı da ....'e iletilmek üzere sanığa verdiği, yurtdışına götürme işi olmayınca parasını istediği sanığın katılana borçlusu... olarak gözüken 3 ayrı senet verdiği, paranın ödenmemesi üzerine katılanın sanığı .... olarak bilmesi nedeniyle bu isim üzerinden şikayetçi olduğu Adana 7. Asliye Ceza Mahkemesi' nde dava açıldığı ancak gerçek...'ın sanığın kardeşi olduğunun anlaşıldığı, hileli hareketlerle haksız menfaat temin eden sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;Sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, katılan beyanı, tanık anlatımı, mesaj tespit tutanağı, TİB kayıtları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.