Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10852 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19014 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Kamu malına zarar vermek, görevli memura direnmek, hakaret HÜKÜM :1-TCK'nın 265/1, 43/2, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca 2.500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 10 eşit taksitte tahsiline. 2-TCK'nın 125/3-a, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 20 eşit taksitte tahsiline. 3-TCK'nın 152/1-a, 168/2, 31/3, 62/1, 50/1-a, 52/2 maddeleri uyarınca 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 10 eşit taksitte tahsiline. Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin temyiz talebinin vekalet ücretine münhasır olduğu anlaşılmakla yapılan temyiz incelemesinde; Olay tarihinde Tekirdağ Kapalı Cezaevinde tutuklu olan suça sürüklenen çocuk ...'in yeşil reçete ilaç yazdırma talebinin kurum doktorunca reddedilmesi üzerine sinirlenerek cezaevinde infaz koruma memuru olarak görev yapan mağdur ...'a sinkaflı küfür ettiği, koğuşundaki kapı camını kırması üzerine infaz koruma memurları koğuşa girmek istedikleri, suça sürüklenen çocuk ...'in eline aldığı cam parçası ile kamu görevlilerini tehdit etmek suretiyle infaz koruma memurlarının koğuşa girmesini engelleyerek görevlerini yapmaya engel oldukları, bu şekilde suça sürüklenen çocuğun kamu malına zarar verme, kamu görevlisine hakaret ve görevliye direnme suçlarını işlediği iddia ve kabul edilen olayda; Savunma içeriği, mağdur anlatımları, tanık beyanları, olaya ilişkin tutanaklar ve tüm dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin kamu görevlisine hakaret, kamu malına zarar verme ve görevliye direnme suçlarını oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Suça sürüklenen çocuk ...'ın görevliye direnme suçunu silahtan sayılan kesici özelliği olan cam parçası ile mağdurları tehdit ettiğinin anlaşılması karşısında TCK 265/4 maddesi uyarınca cezasının arttırılması gerekirken uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve suça sürüklenen çocuğun yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ; 1136 sayılı Kanun'un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle 5320. sayılı Kanun'un 6723. sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1320TL vekalet ücretinin sanık ...'ten alınarak katılana verilmesi" cümlesinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.