MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 43/1, 52, 53 ve 58. maddeleri gereği 2 yıl 6 ay hapis ve 18740 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, daha önceden tanıdığı katılanı arayarak bir arkadaşının teyzesinin elinde eski Alman Markı olduğunu ve kendilerine Türk Lirasına çevirmede yardımcı olduğu takdirde bu markları katılana ucuz verebileceklerini belirttiği, suç tarihinde katılan ile sanığın yanında Bayram isimli şahısla birlikte buluştukları, sanığın katılana 10, 20, 50 gibi birer tane Alman Markı verdiği, katılanın bu markı döviz bürosuna götürdüğü ve gerçek olduğunu öğrendiği ve bu paraları sanığa tekrar iade ettiği, katılanın bu şekilde güveninin kazanıldığı, daha sonra katılandan marklara karşılık iki kez farklı tarihlerde para alındığı ancak sanık tarafından markların katılana verilmediği, sanığın bu şekilde hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, katılan beyanı, telefon kayıtları, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253.maddesinin (b) bendine eklenen 6.alt bendi ile TCK'nın 157.maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-Kabule göre de; a)Sanığın tekerrüre esas alınan 1.500 TL adli para cezasına ilişkin mahkûmiyetinin kesin hüküm niteliğinde olduğu, CMUK'un 305/2. maddesi gereğince tekerrüre esas alınamayacağı ve adli sicil kaydında tekerrüre esas başka mahkûmiyet hükümlerinin bulunduğunun gözetilmemesi,b)TCK'nın 53/1 maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.