MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Katılan ...'ye yönelik eylemleri nedeni ile TCK'nın 157/1, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile, TCK'nın 207/1, 53 ve 58. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile; Katılan ...'e yönelik eylemleri nedeni ile TCK'nın 157/1, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 100 TL adli para cezası ile mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:İkinci el eşya alım satım işi yapılan Yıldız Spot isimli iş yerinde çalışan sanığın, kendisini İlhan olarak tanıtarak, katılan ...'den suça konu ikinci el eşyaları 700 TL'ye satarak parasını vermek üzere teslim aldığı ve aralarında suça konu 18/11/2009 tarihli yazılı sözleşmeyi de İlhan Fırat olarak imzaladığı halde, bir süre sonra işyerinin kapatılarak sanığın ortadan kaybolduğu ve katılan ...'nin sanığa bir daha ulaşamadığı, ayrıca üniversite öğrencisi olan katılan ...'in arkadaşları ile Yıldız Spot isimli iş yerine geldiklerinde sanığın yine kendisini İlhan ismi ile tanıtarak, fabrika fiyatına 3 adet bazayı 240 TL'ye getirebileceğini söyleyip katılanın inanmasını sağladıktan sonra, katılan ...'den 240 TL aldığı, ancak katılanın bir daha sanığa ulaşamadığı, sanığın bu surette katılan ...'ye yönelik olarak dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik, katılan ...'e yönelik olarak da dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,1) Sanık hakkında, katılan ...'ye yönelik dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış ise de, TCK 207. maddesinde düzenlenen özel belgede sahtecilik suçunun uzlaşma kapsamında olmaması ve “uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suç ile birlikte işlenmesi halinde uzlaşma hükümleri uygulanmaz” şeklindeki 5271 sayılı CMK'nın 253. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinde ki düzenleme karşısında, sanığın katılan ...'ye yönelik dolandırıcılık suçu ile birlikte özel belgede sahtecilik suçunu işlediği anlaşıldığından, katılan ...'ye yönelik dolandırıcılık suçunun yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı uzlaşma kapsamı dışında olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede, Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz başvurularının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bendin hükümden çıkartılarak yerine “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2) Sanık hakkında, katılan ...'e yönelik dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz başvurusunun incelenmesinde, Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2) Kabule göre de; TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması ve ayrıca TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320. sayılı Kanun'un 6723. sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.