Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10785 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12651 - Esas Yıl 2016





Dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 12/10/2015 tarihli ve 2015/109917 soruşturma, 2015/72810 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 10/11/2015 tarihli ve 2015/3862 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 17/11/2016 gün ve 9838-2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25/11/2016 gün ve 2016/392945 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteminde;5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, müştekinin Merpa Metal End. ve Paz. Aş.'nin, şüphelinin ise Karataş Ltd. Şti. isimli şirketin yetkilisi olduğu, şüpheli tarafından müşteki aleyhine açılan İstanbul 18. Asliye Ticaret ve Pınarbaşı Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen dava dosyalarına delil olarak sunulan 2 adet sözleşmenin sahte olduğu iddia edilerek müşteki tarafından şikayetçi olunması üzerine, şüphelinin yüklenen suçları işlediğine dair şikayetçinin soyut iddiası haricinde delil olmadığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, somut olayda müştekinin sahte olduğunu iddia ettiği sözleşmeler üzerinde Pınarbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve sözleşmede yer alan imzaların müştekiye ait olmadığının belirtilmesi karşısında, sahte olduğu iddia edilen sözleşme asıllarının dosyaya alınması, taraflar arasında görülen dava dosyalarının celp edilmesi, şüphelinin ifadesine başvurulması suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelinin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, müştekinin şikayet dilekçesinden sonra hiçbir işlem yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin 10/11/2015 tarihli ve 2015/3862 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.