MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : BeraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın, ablasının eski eşi olan sanık ...'e Çivril Köyü 771 parsel sayılı tarlayı kendi adına alması için noter aracılığı ile 29/11/2010 tarihinde vekaletname verdiği, sanık ...'ın da bu vekaletnameye istinaden suça konu yeri baldızı katılan adına 06/12/2010 tarihinde alarak, tapuda katılan adına tescil ettirdiği, bir süre sonra sanık ...'ın katılanı arayarak aldığı bu yerin yeterince değerlendiğini belirterek satılması gerektiğini söylediği, katılanında o tarihte eniştesi olan sanık ...'a güvenerek, sanık ...'ın yönlendirmesi sonucu, suça konu yerin satışı konusunda diğer sanık ...'e noter aracılığı ile 13/07/2011 tarihinde vekaletname verdiği, sanık ...'ın da bu vekaletnameye istinaden suça konu yeri 15/07/2011 tarihinde hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen ...'na satarak bedelini aldığı, ancak aldığı bu satış bedelini müştekiye vermediği, sanıkların bu surette iştirak halinde hareket ederek güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;Katılanın istikrarlı bir şekilde tüm aşamalarda “eniştesi olan ...'ın yönlendirmesi sonucu diğer sanık ...'a vekaletname verdiğine” ilişkin beyanları, sanıkların ise birbirlerini tanımadıklarına ve sanık ...'ın da “katılanın daha önce çalıştığı iş yerini harita ve planlama işi ile ilgili başvurusu nedeni ile tanıdığını, emlakçı ... aracılığı ile... isimli kişiye suça konu yeri sattığına ve parayı da emlakçı ve iş yerinde bulunan ... ve ...'ın yanında katılanın gönderdiği bir bayana teslim ettiğine ilişkin savunmaları karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle 10/07/2011 – 19/07/2011 tarihleri arasındaki sanıklar, katılan ve...'a ilişkin HTS kayıtlarının getirtilerek bu tarihlerde birbirleri ile görüşme yapıp yapmadıkları, dolayısıyla birbirlerini tanıyıp tanımadıklarının tespiti, ayrıca emlakçı ...'in kimlik bilgilerinin tespiti ile tanık sıfatıyla beyanın alınarak “suça konu taşınmazın satılması talimatını kim tarafından verildiği, sanık ...'ın taşınmazın satımı konusunda her hangi bir müdahalesinin olup olmadığının” sorulması, ayrıca yine ..., ... ve ...'ın tanık sıfatıyla beyanlarının alınarak “suça konu taşınmazın satış bedelinin sanık ... tarafından katılanın gönderdiği bir bayana verirken görüp göremediklerinin” sorulması, ayrıca yine sanık ...'ın çalıştığı iş yerine harita ve planlama işi ile ilgili bir başvurusunun olup olmadığının tespiti ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.