Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10771 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 18982 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : 5237 sayılı TCK'nın 151/1, 62/1, 53/1-2, 58/6-7 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesineDosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın şikayetçi dahil mahallede bulunan birçok kişiden sürekli para isteyerek rahatsız ettiği, vermeyen kişileri de zarar vermekle tehdit ettiği, olay tarihinden bir gün öncede şikayetçiden para istediği, şikayetçinin de tersleyerek para vermeyi kabul etmediği, olay gecesi de aşırı alkol alıp başka bir şahsın işyerine zarar verip oradan ayrılırken şikayetçinin dükkanının önünden geçtiği ve dükkanın camlarını kırdığı, böylelikle üzerine atılı mala zarar verme suçunu işlediği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.a-Sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nın 253 maddesinin 3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin metinden çıkartılmış olması ve sanığın üzerine atılı basit mala zarar verme suçunun uzlaştırmaya tabi olması karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, b-Kabule göre de; TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.