Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10733 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10262 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK'nın 155/2, 62, 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.080 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın... plakalı kamyonuna nakliye işleri yapmak üzere şoför aradığı ve bir arkadaşı aracılığıyla tanıştığı sanığa kamyonu teslim ettiği, aynı gün yüklenen yük ile sanığın yola çıktığı, katılanın oğlu olan ...’ı da muavinlik yapması için sanıkla birlikte gönderdiği, sanığın Bursa’da katılanın oğlunu araçtan indirdiği, şikayet üzerine Bilecik ilinde 21.08.2007 günü polis ekibi tarafından kamyon ile birlikte yakalandığı, sanığın katılanın rızası dışında taşımacılık yapmak ve elde ettiği geliri de katılana vermemek suretiyle atılı hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan olayda;Sanığın aşamalardaki ve katılanın oğlunun soruşturmadaki beyanları ile tüm dosya kapsamından sanığın katılanın oğlu ile beraber kamyona yükledikleri malları Bursa, Eskişehir ve İzmir illerine götürdüklerinin ve İzmir’den İstanbul’a dönerken katılanın oğlunun Yalova’da araçtan indiğinin sabit olduğu, katılanın da 21.08.2007 tarihli beyanında oğlunun eve 20.08.2007 günü sabah saatlerinde geldiğini ve sanığın kendisini Bursa’da indirdiğini ve İstanbul’a gönderdiğini söylediğini beyan ettiği, dolayısıyla sanığın yakalanmadan bir gün öncesine kadar katılanın oğlu ile birlikte nakliye işi yaptıkları ve katılanın sanığın 12 gündür kendisinden habersiz iş yaptığı yönündeki iddiasının kendi beyanı ile çeliştiği, sanığın katılanın oğluna araçtan inerken 700 TL verdiğini ve bir süre sonra katılanın da kabul ettiği üzere 200 TL daha verdiğini savunduğu, katılanın oğlunun kovuşturma aşamasında alınan 30.11.2011 tarihli ifadesinde babasının şikayetçi olması nedeniyle sanık lehine tanıklık yapmak istemediğini beyan ettiği belirlenmiş ise de, 5271 sayılı CMK’nın tanıklıktan çekinebileceklerin belirtildiği 45. maddesinde şikayetçi olanlar ile ilgili bir düzenlemenin bulunmadığı ve aynı Kanun’un 60/1. maddesinde yasal bir sebep olmaksızın tanıklıktan çekinen tanık hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar ve her hâlde üç ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebileceğinin belirtildiği anlaşıldığından, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; tanık ...’ın duruşmaya çağrılarak beyanına başvurulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm verilmesi, Kabule göre de; 5237 sayılı TCK'nın cezaların toplanması kuralına yer vermediği ve sanık hakkında hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu gözetilmeden TCK'nın 155/2. maddesi kapsamında verilen 10 ay hapis cezasından çevrili “6.000 TL” adli para cezası ve doğrudan verilen “80 TL” adli para cezasının toplanmasına karar verilerek neticeden 6.080 TL adli para cezasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.