MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK'nın 155/1, 62, 52/2, 53. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ve 80 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılanın çocukluk arkadaşı olması dolayısıyla daha önceden tanıdığı sanığın Çivril'de bulunduğu zamanlarda katılana yardımcı olduğu olay günü de katılanın eşinin hesabına yatırmak için verdiği 30.000 TL'yi yatırmak için teslim aldıktan sonra parayı bankaya yatırmayarak ortadan kaybolduğu bu suretle basit güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda;Sanığın savunması, katılan beyanı, tanıkların anlatımları ve tüm dosya kapsamı karşısında, sanığın atılı suçu işlediği anlaşıldığından sanığın mahkumiyeti yönündeki mahkeme kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile” ibaresinin metinden çıkartılmış olması ve sanığın üzerine atılı basit güveni kötüye kullanma suçunun uzlaştırmaya tabi olması karşısında söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2- Kabule göre de, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320. sayılı Kanun'un 6723. sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.