Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10695 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10375 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 500 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın kullandığı telefona olay günü “Değerli abonemiz Pepsi yaşatır seni kampanyası sonucu hattınız para ödülü kazanmıştır bilgi işlem için 0539 319 61 91 arayın Pepsi” yazılı bir kaç defa mesaj geldiği ve aynı gün 0539 319 61 91 numaralı telefon ile arayan bir erkek şahsın kampanyadan yararlanmak için katılana kontör göndermesi gerektiğini söylediği, katılanın da 6 adet 250'lik ve iki adet 150’lik olmak üzere toplam 1.800 kontör şifresini gönderdiği, katılanın kontör şifresi gönderdiğini gören bir şahsın uyarması üzerine katılanın dolandırıldığını anladığı, erkek şahsın da telefonu hemen kapattığı, 0539 319 61 91 numaralı telefona ilişkin abonelik sözleşmesinin sanık adına olduğu ve ekinde sanığın nüfus cüzdanı fotokopisinin bulunduğu, sözleşmedeki yazı ve imzaların sanığın eli ürünü olduğu, sanığın bu şekilde üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;1-Sanığın aşamalarda suçlamayı kabul etmeyerek olay tarihinde İstanbul’da askerde olduğunu savunduğu, temyiz dilekçesinde de adına çıkartılan hat nedeniyle şikayeti üzerine sanıklar hakkında Gaziantep 7. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını ifade ettiği ve dilekçe ekinde ibraz ettiği Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 19.08.2010 tarihli ve 2010/14197 esas sayılı iddianamesinde suçta kullanılan telefon numarasına ilişkin aboneliğin sanığın bilgisi dışında yapıldığına dair iddianın bulunduğu anlaşıldığından, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle sanığın olay tarihinde İstanbul ilinde askerde olup olmadığının tespiti ile katılanı arayan numaranın kullandığı baz istasyonunun belirlenmesi, nüfus müdürlüğünden sanığın 2009 yılında kayıp nedeniyle yeniden nüfus cüzdanı alıp almadığının sorulması, Gaziantep 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/339 esas sayılı dosyasının getirtilerek incelenmesi, bu olayla ilgili bilgi ve belgelerin denetime olanak verecek şekilde dosyaya konulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, 2-02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,3-Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.