Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10515 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10566 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52, 58 ve 53. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 3.000 TL adli para cezası ile mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:Katılanın yanında çalışan mağdur ...'e 5.000 TL vererek bankaya yatırması için gönderdiği, mağdurun bankaya geldiğinde ise sanığın kendisini banka görevlisi olarak tanıtıp, patronu katılanı tanıdığını söylediği ve akabinde de katılan ile telefon görüşmesi yapıyor gibi davranarak mağdurun inanmasını sağladıktan sonra, mağduru başka bir yere para almaya gönderdiği, bu esnada da mağdurun elindeki parayı hesaba yatırmak için aldığı, ancak mağdurun geri döndüğünde sanığın banka görevlisi olmadığını öğrendiği, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın ikrar içeren savunması, katılan ve mağdur beyanı, teşhis tutanağı, kamera kayıt görüntüleri ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2) Kabule göre de, Türk Ceza Kanunu'nda “ay para cezası sistemi” olmadığı, “gün para cezası sistemi” benimsendiği halde, sanık hakkında ay para cezasına hükmedilmesi,3) TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.