MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 50/1-a, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 4.000 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanık ... müdafii olarak 26/07/2011 tarihli duruşmaya katılan Avukat ...., 10/10/2011 tarihli dilekçe ile vekillikten çekildiğini bildirdiğinden, Avukat ....'a sanık müdafii sıfatıyla yapılan karar tebligat işleminin usule uygun olmadığı anlaşılmakla sanığın süresindeki temyiz istemine yönelik incelemede;Katılanın Diyarbakır ilinde öğretmen olarak görev yaptığı, dairemizin 2015/7289 E.2016/5363 K. sayılı kararı ile aldığı mahkumiyet kararı düzeltilerek onanan sanıklardan ...'un sanık ... vasıtasıyla onun amcasının oğlu olan ve yine aynı ilamımız ile hakkındaki karar düzeltilerek onanan sanık ... ile irtibatlı olduğu ve birbirlerini tanıdıkları, sanıkların yaptıkları plan çerçevesinde olay günü içlerinden birinin, katılanı cep telefonundan arayıp düzgün bir Türkçe ile katılana; Ankara Mamak emniyet müdürlüğünde görevli Komiser....olarak tanıtıp katılana, kimliğini kaybedip etmediğini, bankalarda hesabı olup olmadığını sorduğu ve devamında katılana yasa dışı terör örgütünün katılan adına bankada hesap açtığını, banka aracılığıyla para transferi gerçekleştirdiğini, kendisinin bu olayla ilgisinin olmadığını bildiklerini ancak asıl suçluların yakalanabilmesine yönelik olarak hesap hareketlerinin takibi için verecekleri hesaplara para yatırması gerektiğini,söylediği ve güven telkin edebilmek için Ankara iline ait 03124851551 numaralı sabit hat numarasını katılanın aramasını istedikleri, sanıkların kendisini yönlendirmesi ile İş Bankası Diyarbakır Ofis Şubesindeki kendi hesabında bulunan parayı çekerek 4 defa olmak üzere 2.000 TL, 2 defa 1.000 TL ve 1 defa da 500 TL olmak üzere toplam 10.500TL'yi kartsız işlem yolu ile yatırdığı, sanıkların dekontları da katılandan yakmasını istedikleri, dolandırıldığını anlayan katılanın şikayeti ile sanıkların iştirak halinde dolandırıcılık suçunu işledikleri iddiaolunan olayda; sanık savunması, sanık ...'un ikrar içeren savunması, katılanın beyanı, banka kamera görüntüleri cd çözüm tutanağı, Ptt tahsilat-ödeme belgeleri, Türkiye İş bankası Ofis Şubesi yazısı, olay tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın haklarında onama kararı bulunan sanıklarla iştiraken dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren6763 sayılı Kanun2un 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253.madddesinin (b) bendine eklenen 6.alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,2-Kabule göre de;5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.