Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10464 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10633 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat, sanık ... BİLBEY hakkında; 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis cezası ve 38.000 TL adli para cezası ayrıca TCK'nın 52/4 ve 53/1. maddesi.Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Kardeş olan sanıkların 3 adet çeki katılana mal karşılığı verdikten sonra, ödenmemesi üzerine katılan tarafından yapılan icra takibinde söz konusu çeklerde keşideci olarak görünen sanık ...'in imzaya itiraz ettiği ve itirazının kabul edildiği, böylece sanıkların sahte çeklerle menfaat temin ettikleri iddia ve kabul edilen olayda;1-) Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanık ...'ın katılan şirket yetkilileri ile yüz yüze gelip alışveriş yapmaması, çeklerdeki imzaların ona ait çıkmaması ve evlendikten sonra şirket işleri ile ilgilenmediğini, takip üzerine imzanın kendisine ait olmamasından ötürü itiraz ettiğini savunması, katılanlarında aşamalarda sahte imzalı bu çekleri sanık ...'den aldıklarını belirtmeleri karşısında Fidan'ın atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığından sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken hukuki durumunun takdir ve tayininde yanılgıya düşülmek suretiyle mahkumiyetine karar verilmesi, 2-) Sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanığın sahte olan ve çalıntı olduğu yönünde herhangi bir bildirimde bulunulmamış çekleri katılan şirkete verdiği, hatta bir tanesini ciro etmek suretiyle teslim ettiği, ticari ilişkinin faturalarla katılan şirket tarafından delillendirildiği dikkate alınarak taraflar arasında açık hesaba dayalı bir alışverişin bulunup bulunmadığı, daha önceden de katılana, mutad olarak borca karşılık çek verip vermediği, dolayısıyla taraflar arasında bu şekilde mutat uygulaması halinin mevcudiyetinin olup olmadığı kast unsurunun varlığı ve çekin önceden doğan bir borç için verilip verilmediği net bir şekilde araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken ,eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.