Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10443 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10007 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince beraatDosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın işlettiği Merkez Eczanesi tarafından katılan kuruma fatura edilen beş hastaya ait toplam 11 adet reçetede yazılı ilaçların hak sahiplerinin hastalıklarıyla uyumlu olmadığı ve ilaçların hak sahiplerine teslim edilmediği, sanığın bu şekilde sahte olarak düzenlediği reçeteleri kullanarak katılan kurumdan toplam 10.977,33 TL haksız menfaat elde ettiği iddia olunan olayda;Suça konu 11 adet reçetenin arka yüzlerindeki ilaçların alındığına dair hasta veya hasta yakını imzalarının bu kişilere ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de; reçetelerin gerçek bir muayene işlemi sonucunda düzenlenip düzenlenmediği ile ilaçların hak sahiplerinin hastalıklarıyla uyumlu olup olmadığı hususunda inceleme yapılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, öncelikle adlarına sahte reçete evrakı düzenlenen hastaların muayenelerinin gerçek olup olmadığının sorulması, suça konu reçetelerde yazılan ilaçlar ile hastaların hastalıklarının uyumlu olup olmadığı hususunda bilirkişi raporu aldırılması, suç tarihi itibariyle reçeteler üzerinde işlem yapan eczane çalışanlarının tespit edilerek beyanlarının alınması, gerekli görülmesi halinde sanık dahil bu kişiler yönünden de imza ve yazı incelemesi yaptırılması, reçeteleri yazan doktorlar hakkında derdest bir dava bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, derdest dava bulunduğu takdirde mahkeme tarafından birleştirme kararı verilmesi, birleştirme kararının mümkün olmaması durumunda doktorlar Mustafa Yılmaz, Recep Gürler, Halis Uzunkaya ve Süleyman Türkmen’in duruşmaya çağılarak tanık olarak beyanlarına başvurulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.