MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 43/1, 31/3, 62, 50 ve 52. maddeleri gereğince 8 ay 10 gün hapis 5.000,00 TL adli para cezası ve 60,00 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun, başka bir erkek ile flört etmesine karşın evleneceği konusunda işyerinde çalıştığı işvereni katılan ...’a umut verdiği, olay tarihinde on sekiz yaşından küçük olmasına karşın kimliğini kaybettiğini söyleyip yaşı konusunda katılana yalan söylediği, bu süreçte katılanın evlenme teklifini kabul eden suça sürüklenen çocuğun katılandan değişik zamanlarda evliliğe hazırlık bahanesiyle toplam 4.700 TL para aldığı, ayrıca katılanla birlikte nişan alışverişi kapsamında giysi aldığı ve telefonu olmadığını belirterek katılanın kendisine yeni bir telefon almasını sağladığı, akabinde katılanla görüşmeyi bırakıp evlenmekten vazgeçtiği bu suretle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda;Bozmaya uyularak yapılan yargılama, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre katılan vekilinin ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine ancak; 1- 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. madddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin suça sürüklenen çocuk lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre de; 2- 1136 sayılı Kanun'un 168. maddesi ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mahkumiyet kararı verilmesi halinde kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş katılan vekilinin ve suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.