Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10372 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10512 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık (Değişen vasfa göre güveni kötüye kullanma)HÜKÜM : TCK'nın 155/1, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca ayrı ayrı 9 kez 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair ( ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'e karşı )Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Temyiz dışı sanık ...'un Çal B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak kaldığı ve diğer hükümlüler tarafından mümessil olarak seçildiği, aynı kurumda hükümlü olarak bulunan sanık ...'un da temyiz dışı sanığa yardımcı olduğu, sanıkların bir kaç ay boyunca her hafta, Devletin verdiği iaşenin yetmediğini söyleyerek ek iaşe parası adı altında kurumda kalan mağdur ve şikayetçilerden muhtelif miktarda para topladıkları, temyiz dışı sanığın nakli sırasında üzerinden 3.950 TL ve 100 Avro para çıktığı, böylelikle sanığın temyiz dışı sanıkla birlikte dolandırıcılık suçunu işlediği iddiası üzerine yapılan yargılama sonucunda sanığın eyleminin dokuz kez güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilen olayda; 1-)..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'e yönelik güveni kötüye kullanma suçu yönünden yapılan incelemede;Soruşturma aşamasında şikayetçi olduğunu beyan eden mağdur ...'ün 28/03/2012 tarihli celsede şikayetçi olmadığını beyan etmesi, her ne kadar ... talimatla alınan 03/05/2012 tarihli ifadesinde şikayetçi olduğunu beyan etmiş ise de; Cumhuriyet Başsavcılığında alınan 26/05/2011 tarihli ifadesinde şikayetçi olmadığını ifade etmesi, mağdurlar ..., ..., ..., ... ve ...'in soruşturmanın başlangıcından itibaren şikayetçi olmadıklarını beyan etmeleri karşısında; sanığın mağdurlara yönelik eyleminin güveni kötüye kullanma suçu kapsamında kaldığından CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca kamu davasının şikayet yokluğundan düşmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,Kabule göre de;a-)02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,b-)TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus ve TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 325. maddesi uyarınca kararın hükmü temyiz etmeyen diğer sanığa sirayetine,2-)Katılan ... ve şikayetçi ...'ya yönelik güveni kötüye kullanma suçu yönünden yapılan incelemede;Katılan ile şikayetçinin beyanları, tanık anlatımları, görevli memurlarca düzenlenen tutanaklar ve diğer deliller nazara alındığında güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Sanığın birden fazla mağdurdan topladığı parayı kendi özel işinde kullandığının iddia edilmesi karşısında; şikayetçi olan her bir mağdur yönünden güveni kötüye kullanma suçunun oluşacağı anlaşıldığından eylemin zincirleme biçimde güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesinin (3) fıkrasında yer alan "etkin pişmanlık hükümlerine yer verilen suçlar ile" ibaresinin metinden çıkartılmış olması ve sanığın üzerine atılı güveni kötüye kullanmak suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,b) Kabule göre de;TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus ve TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.