Nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonucunda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 07/01/2016 tarihli ve 2015/146738 soruşturma, 2016/1632 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine ilişkin Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 18/02/2016 tarihli ve 2016/989 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 28/09/2016 gün ve 4968-2016-kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/10/2016 gün ve 2016/374042 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteminde;5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, dosya kapsamına göre müşteki tarafın müteahhit, şüphelinin arsa sahibi olduğu ve aralarında Kadıköy 19. Noterliğinin 30/04/2010 tarihli ve 6459 yevmiye numaralı kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmasını müteakip taraflar arasında Bakırköy 19. Noterliğinin 02/03/2011 tarihli ve 03785 yevmiye numaralı ek sözleşme yapılarak inşaatın zamanında tamamlanamaması halinde kira yoksunluğu olarak mal sahibine 30/08/2011 tarihinden itibaren her ay 50.000,00 Türk lirası gecikme tazminatı verilmesi kararlaştırılıp inşaatın zamanında teslim edilememesi nedeni ile cezai şartın tahsili için şüpheli tarafından müşteki aleyhine açılan hukuk davasında, İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/102 esas, 2014/69 karar sayılı ilamı ile 750.000,00 Türk lirası cezai şartın tahsiline ilişkin verilen kararın temyizi üzerine müşteki tarafın Bakırköy 19. Noterliğinin 02/03/2011 tarihli ve 03785 yevmiye numaralı ek sözleşmesinin İmar Kanunu'na aykırı olduğu ve geçersiz olduğuna ilişkin itirazlarına yönelik şüpheli tarafından şikayete konu olan ve sahte olduğu iddia edilerek 17/07/2014 tarihinde Yargıtay 23. Hukuk Dairesinde "aslı gibidir" onayı yaptırılan mimari projenin Bakırköy 19. Noterliğinin 02/03/2011 tarihli ve 03785 yevmiye numaralı ek sözleşmesinin geçersiz olduğunu gizlemek amacıyla dosyaya ibraz edildiğine ilişkin iddialar kapsamında, sahte olduğu iddia edilen mimari projenin gerçekte var olup olmadığına ilişkin gerekli araştırma yapılmaksızın eksik soruşturma sonucunda şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği hususu dikkate alınmaksızın, yapılan itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği'nin 18/02/2016 tarihli ve 2016/989 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na tevdiine, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.