Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10282 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12330 - Esas Yıl 2016
Mala zarar verme suçundan sanık ...'ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151/. maddesi gereğince 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/10/2010 tarihli ve 2009/289 esas, 2010/1437 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 22/09/2016 gün ve 9380-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10/10/2016 gün ve 2016/366724 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteminde;Dosya kapsamına göre, 1-Sanığın 13/11/2005 tarihinde müştekinin aracının kapısını bozup düz kontak yapmak suretiyle hırsızladığı gerekçesiyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş ise de, suç tarihinden sonra 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun’un 6.maddesi ile değişik TCK'nın 142. maddesine eklenen 4. fıkra gereğince “hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikayet aranmaz” hükmü karşısında, mala zarar verme suçunun suç tarihi itibariyle şikayete bağlı olduğu, müştekinin şikayetçi olmadığı gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde,2-Sanığın hırsızlık suçunun konusu olan müştekinin aracının kapısını bozup düz kontak yapmak suretiyle zarar verdiğinin anlaşılması karşısında, hırsızlık suçunun konusu ile mala zarar verme suçunun konusunun aynı olması ve korunan hukuki yararın tek olması karşısında, sanığın hırsızlık suçunun konusu eşyaya zarar vermesi eyleminin ayrıca suç oluşturmayacağı gözetilmeden, mala zarar verme suçundan beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Sanığın, mağdura ait aracı, kapı kilidini bozup, düz kontak yaparak çaldığı anlaşıldığından, sanığın eyleminin bir bütün halinde aracın mülkiyetine yönelik olduğu, hırsızlık eylemini gerçekleştirdikleri sırada malın aynına zarar vermekten ibaret eylemlerin ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında mala zarar verme suçundan mahkumiyet kararı verilmesi karşısında;Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki (2) numaralı düşünce incelenen dosya kapsamı itibariyle yerinde görüldüğünden, Eyüp 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 11/10/2010 tarihli ve 2009/289 E., 2010/1437 K. sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak ve bozma nedenine göre, sanığın mala zarar verme suçundan BERAATİNE, bu suçtan VERİLEN CEZALARIN ÇEKTİRİLMEMESİNE, bozma nedenine göre (1) numaralı istemin incelenmesine yer olmadığına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.