Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10279 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12180 - Esas Yıl 2016





Dolandırıcılık suçundan şüpheliler ..., ...., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/03/2016 tarihli ve 2015/115340 soruşturma 2016/30490 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 02/05/2016 tarihli ve 2016/2456 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02/08/2016 gün ve 34-8222-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 26/09/2016 gün ve 2016/323671 sayılı yazısıyla dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteminde;5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soru??turma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda Akcans Dış Ticaret Danışmanlık A.Ş ve Santoz San. Tozları Tic. Ltd. Şti. isimli firmaların sahibi olan müştekinin, gerçek ismi ... olan,.....isimli şahsın Moze Tekstil isimli işyerinin sahibi olduğunu belirterek firmalarından mal alarak karşılığında 1 adet müşteri çeki olmak üzere 5 adet çek verdiklerini, teminat mektubu istediklerini ancak vermediklerini, çeklerin bankadan karşılığının bulunmadığını ve şirketin işyerini boşaltığını belirterek şikayette bulunulması üzerine, müşteki ile şüpheliler arasındaki ihtilafın sözleşmeden kaynaklanan edimin yerine getirilmemesine ilişkin hukuki ihtilaf niteliğinde bulunduğundan bahisle kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, Moze Tekstil, Karadağ ve Asil Deva Diş Deposu isimli şirketlerde suç tarihi itibari ile kimlerin çek keşide etmeye yetkili olup olmadığının tespit edilmesi, şüphelilerin ifadelerine başvurulması suretiyle, toplanacak deliller ve yapılacak inceleme sonucuna göre şüphelilerin hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken, müştekinin şikayet dilekçesinden sonra hiçbir işlem yapılmadan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği gözetilerek, itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin 02/05/2016 tarihli ve 2016/2456 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin merciince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.