Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10137 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9456 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 100 gün karşılığı adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan...'in...'da avukat olarak görev yaptığı, katılan ...'ın ise kuyumcu olduğu, olay tarihinde sanığın, kuyumcu olan katılanın telefon numarasını, komşu dükkanda çalışan tanık ...' ndan temin ederek katılanın işyerini aradığı, önce iş yeri çalışanı tanık ... ile sonra da katılan ... ile görüşerek kendisini avukat ... olarak tanıtıp, yanında misafirleri olduğunu, altına ihtiyacı olduğu söylediği, katılanın da elinde 9 adet kulpsuz, bir adet de kulplu Cumhuriyet altını olduğunu söylemesi üzerine, sanığın altınları almayı kabul edip katılandan büroya göndermesini istediği, katılanın altınları tanık ... ile büroya gönderdiği, büroya girmeden tanığı karşılayan sanığın, altınları kendisinin istediğini, avukat.... olduğunu söyleyip altınları aldığı ve tanık Senem'i altınların parasını sekreterden al diyerek büroya gönderdikten sonra olay yerinden ayrıldığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- TCK'nın 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde yalnız gün olarak belirleme yapılması,2- TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus ve TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten/lerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.