Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10126 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9803 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52/2 ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis ve 12.160 TL adli para cezasıDosya incelenerek gereği düşünüldü:Olay tarihinde katılan ile şikayetçi ...'nın kiralık ev aradıkları, duvarda asılı kiralık ev ilanını görerek ilanda yazılı numarayı aradıkları ve kendisini ... olarak tanıtan sanık ile görüştükleri, sonrasında sanık ile buluşarak boş vaziyette olan evi gezdikleri ve anlaşarak aralarında kira sözleşmesi düzenleyerek, 450 TL kira bedeli ile 300 Euro depozitoyu sanığa verdikleri, sonrasında ise sanığın evin sahibi olmadığını, evin emlakçı aracılığıyla satılık olduğunu öğrendikleri, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği beyanlar, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık vasisinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulamasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle birlikte; TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.