MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSuç : Güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : TCK'nın 155/2, 52/2, 53. uyarınca 3 yıl hapis ve 8.000,00 TL. adli para cezası Dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın, ortağı olduğu şirket adına 15.06.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi uyarınca katılan şirketten sözleşme konusu makineleri kiraladığı, borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri üzerine katılan şirket tarafından sözleşmeye konu malın iadesinin istendiği, sanığın ise iade etmediği bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, Ancak ; 1-Sanık müdafiinin, 09.08.2012 tarihli savunma dilekçesinde“ 100.000.USD” ve 30.01.2013 havale tarihli dilekçesinde "200.000.USD’den fazla ödeme yaptıkları” şeklinde beyanda bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanığın katılanın zararını giderip gidermediğinin araştırılarak, 5237 sayılı TCK'nın 168/2-4 maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilirlik koşulları bakımından veya katılanın varsa kısmi ödemeye rızası olup olmadığının sorularak sonucuna göre etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmamış olması,2- TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulaması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.