MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davacı vekili ile asıl davada davalı ile birleşen davada davalı ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, davalı yüklenici kooperatifin vergi borcu bulunduğunu, davalı arsa sahipleri ile borçlu kooperatif arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, kooperatife düşen bağımsız bölümlerin kat irtifakının davalı arsa sahibi adına tesis edildiğini ileri sürerek, bu bağımsız bölümlerin borçlu kooperatif adına kat irtifaklarının tesis edilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekilleri, yüklenici kooperatifin edimlerini yerine getirmediğini ve ek sözleşme ile dava konusu bağımsız bölümlerin teminat olarak tutulduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu da dikkate alınarak henüz inşaatların tamamlanmadığı, iskan izninin de alınmadığı ,ayrıca ek sözleşme ile dava konusu bağımsız bölümlerin teminat olarak tutulmasının hüküm altına alındığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili ile davalılardan ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Davalı arsa sahipleri ile davalı kooperatif arasında, 24.12.2008 günlü düzenleme şeklinde ek sözleşme imzalanmıştır. Buna göre, davalı kooperatifin, eksik işleri tamamlayıp, iskan ruhsatını alacağı ve eksik işler , kamusal borçlar, iskan ruhsatı, icra borçları gibi tüm yükümlülükler yerine getirilene kadar, eldeki davanın konusu olan D blok 4,5,11,15,16,20,21,24,27,29 ve 32 numaralı bağımsız bölümlerin teminat olarak tutulacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece de, ek sözleşme ve alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak, inşaatın halen tamamlanmadığı ve yapı kullanma izin belgesinin alınmadığından bahisle, davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, eksik ve kusurlu işler bedeli ile yüklenicinin çeşitli kurumlara olan borçları tespit edilmiş ise de, ek sözleşmede teminat olarak tutulan ve dava konusu edilen bağımsız bölümlerin değeri saptanmadığı gibi, ek sözleşmenin tarihi itibariyle, arsa sahiplerince ileri sürülen tüm alacaklar üzerinde durulup, sözü edilen ek sözleşmenin gerçekliğe ve davalılar arasındaki sözleşme kapsamına uygun olup olmadığı incelenip, değerlendirilmemiştir.O halde, yukarıda açıklanan hususlar nazara alınıp, dava konusu uyuşmazlık hakkında, sonucuna uygun bir hüküm kurulması gerekirken,soyut olarak ek sözleşmeye itibar edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.3) Bozma nedenine göre, davalılar ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA; (3) numaralı bent uyarınca davalılardan ... ve ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.