MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Şikayetçi vekili, ...'nin ... dairesine olan borçları nedeniyle kanuni temsilcisi ...'a ait taşınmaza haciz konulduğunu, taşınmazın satışından elde edilen paranın tamamının müvekkili idareye aktarılması gerekirken, şikayet olunana da pay ayrılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptali ile satıştan elde edilen bedelin tamamının müvekkili idareye verilmesi için yeniden sıra cetveli yapılmasına karar verilmesini talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, şikayetçi ... Dairesi Müdürlüğü'nün, hem bedeli paylaşıma konu taşınmazın maliki ...'ten, hem de bu kişinin kanuni temsilcisi olduğu ....'den alacaklı bulunduğu, 213 sayılı ... Usul Kanun ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun uyarınca, şirket borçlarından dolayı, şirket ortak ve yöneticilerinin sorumluluğuna gidilebilmesi için, borçlu şirket hakkında takip yapılmış olması, şirketin aciz halinde bulunması ve alacağın şirket malvarlığından tahsilinin mümkün olmaması gerektiği, her ne kadar şikayetçi idare tarafından şirketin malvarlığı bulunmadığı tespit edilmiş ise de, şirket hakkında usulüne uygun bir takip yapılmadığı, bu haliyle doğrudan kanuni temsilcisinin sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.Kararı, şikayetçi vekili temyiz etmiştir. Sıra cetveline karşı şikayetlerde, İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetvelinde üst sırada ya da aynı sırada yer alan alacaklılara, diğer anlatımla kendisine pay ayrılan ve şikayet sonucundan etkilenecek olan alacaklılara husumet yöneltilmesi gerekir. Somut olayda, anılan hükme uygun olarak şikayet sonucundan etkilenecek olan ...'e husumet yöneltilmiş olup, HMK'nın 326/1. maddesi gereğince de, "Yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir." Bu durumda, mahkemece, şikayetçinin haklı olmadığının tespit edilmiş olmasına ve HMK'nın 312/2. maddesinde belirtilen koşulların da oluşmamış bulunmasına göre, şikayet olunan yararına maktu vekalet ücreti hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan İcra Mahkemesi kararının İİK’nun 366.maddesi uyarınca ONANMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.