MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/04/2014NUMARASI : 2013/178-2014/228Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve karşı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekilince duruşmasız, asıl davada davacı-karşı davada davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı-karşı davada davalı vekili Av. E.. G.. gelmiş tebligata rağmen başka gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Asıl davada davacı, davalı arsa sahipleri ile düzenlenen 21.05.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, inşaatın projelerini hazırladığı, inşaat ruhsatı alınarak bodrum katın betonunu döktüğü halde davalıların kendisini vekaletten azlettiklerini, bu nedenle de inşaata devam edemediğini, çeşitli masraflar yapılmasına rağmen masrafların karşılanmadığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL tazminatın haksız fesih tarihinden itibaren ticari faiziyle tahsilini talep etmiştir.Asıl davada davalı-karşı davada davacılar vekili, yüklenicinin kendilerinden inşaat yapmak üzere başka taşınmazlarını da talep ettiğini, kabul edilmeyince arsa sahibine silahlı saldırıda bulunduğunu, bu nedenle 08.09.2004 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin devamının arsa sahiplerinden beklenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemişler, karşı davada ise, inşaatın zamanında yapılmaması nedeniyle arsanın 3. kişilere düşük bedelle satılmak zorunda kalındığını, sözleşmenin zamanında ifa edilmemesi nedeniyle kar kaybına uğradıklarını ileri sürerek, şimdilik 6.000,00 TL tazminatın davacıdan tahsilini talep etmişlerdir.Mahkemece, davanın gider avansının yatırılmaması nedeniyle reddi üzerine taraf vekillerinin temyiz itirazı üzerine Dairemizce bozulmuş, bozma ilamına uyan mahkemece, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin, arsa sahiplerince haklı nedenle feshedildiği, yüklenici tarafından su basmanı seviyesine kadar yapılan imalatın sonradan inşaatı satın alan kişi tarafından yıkılarak yeniden inşaat yapılması nedeniyle arsa sahiplerinin yapılan imalat nedeniyle kazançlarının bulunmadığından asıl davanın reddi gerektiği, sözleşmenin fesih edilmemesi halinde arsa sahiplerine ait bağımsız bölümlerin 21.11.2006 tarihinde teslimi gerektiği, ancak arsa sahiplerinin bu tarihten önce 21.02.2006 tarihinde taşınmazı 3. kişiye satması nedeniyle kazanç kaybı bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, tarafların vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı-karış davacı arsa sahiplerinin tüm, davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2-Taraflar arasında düzenlenen 21.05.2004 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı tartışmasızdır. Davacı-karşı davalı yüklenici, 23.06.2004 günlü yapı ruhsatını alarak işe başlamışsa da, bilahare yüklenicinin davalı- karşı davacı arsa sahiplerinden M.. T..'e silahla ateş ettiği ve bu an itibariyle taraflar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiği, bu itibarla davalı-karşı davacı arsa sahiplerince keşide edilen 02.09.2004 tarihli ihtarla sözleşmenin feshedilerek yüklenicinin vekaletten azledildiği anlaşılmıştır. Nitekim, yüklenici de yaptığı imalatın bedelini talep etmekle, fesih konusunda taraf iradelerinin asıl dava tarihinde birleştiği açıktır. Bu durumda tarafların sözleşme nedeniyle birbirlerinin mameleklerine kazandırdıkları varlıkların iadesini istemeleri mümkündür. Dosya kapsamına göre; yüklenicinin inşaata ilişkin bir kısım projeleri onaylatarak 23.06.2004 tarihinde yapı ruhsatı aldığı ve bunu takiben de su basmanı seviyesine kadar imalat yaptığı tespit edilmiştir. Her ne kadar, arsa sahiplerince üzerinde imalat yapılan sözleşme konusu 1590 parsel dava tarihinden önce 26.02.2006 tarihinde dava dışı A. K. isimli kişiye satılmış ise de, taşınmazı devir alan yeni malik, yapı ruhsatı ile projeleri tadil ederek imalata yeni esaslar üzerinden devam etmiştir. Yeni malikin, davacı-karşı davalı yüklenici tarafından yapılan imalatı söküp atması, yüklenici tarafından projesine uygun yapılan imalatın bedelini istemesine engel değildir. Bu durumda, davacı yüklenicinin satış tarihinden önce yaptığı anlaşılan imalat ve işlemlerin bedelinin hesaplatılarak arsa sahiplerinden tahsiline karar vermek gerekmektedir. Değinilen bu hususlar dikkate alınmaksızın, hatalı yorumla asıl davanın da reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı arsa sahiplerinin tüm, davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı-karşı davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan asıl davada davacı-karşı davada davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin asıl davada davalılar-karşı davada davacılardan alınarak asıl davada davacı-karşı davada davalıya verilmesine, asıl davada davalılar-karşı davada davacılardan karşı dava yönünden alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, asıl davada davacı-karşı davada davalıdan alınan peşin harcın istek halinde iadesinekararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.