MAHKEMESİ : İstanbul 17. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/11/2013NUMARASI : 2010/264-2013/524Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacılar vekili, görevsiz Tüketici Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, davalının müvekkillerine verilecek olan iki daireyi sözleşmede kararlaştırılan sürede teslim etmediğini, balkonlu yapılması kararlaştırıldığı halde dairelerden birinde balkon yapılmadığını ve dairenin değer kaybına uğradığını, dairelerde ve ortak alanlarda eksik ve ayıplı işler bulunduğunu ileri sürerek, gecikme tazminatı, değer kaybı ve eksik ayıplı iş bedeli olarak şimdilik 10.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiş; ıslahla, müvekkillerinin kendi dairelerindeki eksik iş bedelini talep ettiklerini beyan ederek, 5.050,00 TL eksik iş bedeli ile 18.000,00 TL gecikme tazminatı olmak üzere toplam 23.050,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili, binanın sözleşmede kararlaştırılan süreden önce eksiksiz olarak teslim edildiğini ve inşaatın projesine uygun yapıldığını, aksinin kabulü halinde ise, davacıların açık ayıplarda süresinde ayıp ihbarında bulunmadıklarını, talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Tüketici Mahkemesi'nce görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalının sözleşme gereğini tam olarak yerine getirmediği, edimini eksik ifa ettiği, yapmakla yükümlü olduğu inşaatı eksik teslim ettiği, dava konusu 4 nolu dairedeki eksik iş bedelinin 20.050,00 TL, 9 ay 3 günlük gecikme tazminatı bedelinin ise, 18.022,00 TL olduğu, ancak davacının ıslahla talebini 23.050,00 TL ile sınırlandırdığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 23.050,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı gecikme tazminatı ile eksik iş bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Gecikme tazminatı kural olarak sözleşmede kararlaştırılan teslim tarihinden, eserin Eksiksiz ve ayıpsız olarak sözleşmeye uygun biçimde teslim edildiği tarihe kadar ya da iş sahibinin teslimden önce bağımsız bölümü fiilen kullanmaya başladığı veya üçüncü kişiye kiraya verdiği ya da sattığı tarihe kadar istenebilir. Davalı yüklenici tarafından, davacılara ait bağımsız bölümlerin 2008 Ekim ayında fiilen teslim edildiği savunulmuş olup, 29.03.2012 tarihli duruşmada bu doğrultuda tanıkları dinlenmiş ise de, mahkemece hükmün gerekçesinde davalının bu savunması doğrultusunda teslim tarihi ile ilgili herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmadan ve tanık beyanlarına itibar etmeme gerekçesi açıklanmadan dava tarihine kadar gecikme tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, sözleşmenin geç teslim başlıklı 13. maddesinde '' Müteahhit 11. maddede gösterilen günde ve şekilde işi bitirip teslim eder. Aksi takdirde kira yoksunluğu için mal sahibine her ay için 2.000,00 YTL gecikme tazminatı vermeye mecburdur. Bu gecikme üç ayı geçtiği takdirde mal sahibi sözleşmeyi feshederek yoksun kaldığı kira karşılığını ve diğer zararları istemek ve ayrıca eksik ve kusurlu işleri müteahhit hesabına rücu ederek düzeltmek hakkına sahiptir.'' hükmü kabul edilmiştir. Dosya kapsamından, davacılardan E.. Z.. adına kayıtlı 5 no'lu bağımsız bölümün dava tarihinden önce 24.02.2010 tarihinde satılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davacı yüklenici tarafından arsa sahiplerine düşen bağımsız bölümlerin dava tarihinden önce teslim edildiği kanıtlanamazsa, sözleşmenin anılan hükmü uyarınca gecikmenin üç aylık dönemi için sözleşmede yer alan hüküm doğrultusunda maktu kira bedeli belirlenmesi, üç ayı aşması halinde ise, arsa sahiplerinin sözleşmeyi feshetmediği sürece devam eden gecikme için rayiç kira bedeli talep edebilecekleri gözetilerek davacı E.. Z..'e ait 4 no'lu bağımsız bölüm için dava tarihine kadar, davacı E.. Z.. adına kayıtlı 5 no'lu bağımsız bölüm için satış tarihine kadar rayiç kira bedelleri üzerinden gecikme tazminatının hesaplanması, belirlenecek bedelden davacı tarafın aylık toplam 2.000,00 TL gecikme tazminatı istemiş olduğu dikkate alınarak talep aşılmamak suretiyle karar verilmesi, davalı yüklenici tarafından dava konusu bağımsız bölümlerin dava tarihinden önce fiilen teslim edildiğinin kanıtlanması halinde ise, yukarıda açıklanan ilke doğrultusunda 4 no'lu bağımsız bölüm yönünden teslim tarihine, 5 no'lu bağımsız bölüm yönünden ise teslim tarihi ya da satış tarihinden hangisi daha önce ise o tarihe kadar gecikme tazminatının hesaplanması gerekirken, dava tarihine kadar 2.000,00 TL aylık maktu kira bedeli üzerinden hesaplama yapılması doğru olmamıştır.Diğer yandan, arsa sahiplerince dava açılmadan önce yaptırılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, laminat parkelerin altına şap atılması ve parkelerin yenilenmesi için 1.750,00 TL bedel gerektiği tespit edilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise hangi tarihteki fiyatlara göre değerlendirme yapıldığı ve tespit raporunda belirlenen bedelden ayrılma gerekçesi açıklanmadan, bu kalem yönünden 2.750,00 TL bedel belirlenmiştir.Ayrıca, davacılar tarafından davalı yükleniciye keşide edilen 07.10.2011 tarih ve 185 yevmiye numaralı ihtarnamede, yedi aylık gecikme için 14.000,00 TL tazminatın 30 gün içinde ödenmesi ihtar olunmuş ve ihtarname 13.01.2010 tarihinde davalı yükleniciye tebliğ olmuştur. Davacılar tarafından eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatı yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL'nin tahsili istenmiş ise de, bu miktarın ne kadarının eksik ve ayıplı iş bedeli, ne kadarının gecikme tazminatı olduğu açıklanmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacılar vekilinden dava tarihinde talep ettikleri eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatı miktarları hususunda açıklama alındıktan sonra yüklenicinin bağımsız bölümleri süresinden önce teslim ettiği yönündeki savunması ve delilleri de değerlendirilerek davacı arsa sahiplerinin eksik ve ayıplı iş bedeli ile gecikme tazminatı alacakları yönünden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli, ek rapor alınıp, varsa belirlenen gecikme tazminatı tutarına dava tarihinden, eksik ve ayıplı iş bedeli yönünden ise yapılan açıklamaya göre, dava ile talep edilen miktara dava tarihinden, ıslah edilen miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Öte yandan, gerekçeli karar başlığında, 10.03.2010 olan dava tarihinin 15.07.2010 olarak yazılmış olması da doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.