Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8522 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1085 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi( Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)Taraflar arasındaki kooperatife kayyım atanması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, görevsiz ... Sulh Hukuk Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesinde, davalı kooperatifin 07.05.1993 tarihinde kuruluşunu tamamladığını, 15 yıl süreli kooperatif anasözleşmesi bulunduğunu, konut kooperatifi olarak ...Köy sahilinde aldığı tarlanın arsaya dönüşümünden sonra 39 ortak ve bir bekçi evi olmak üzere 40 konut yapımına başlandığını ve bitirildiğini, kooperatifin 15 yıllık tüzel kişilik süresinin bittiğini, yönetim kurulunca süre uzatımı ile ilgili hiçbir uygulama girişiminde bulunulmadığını, kooperatifin ortaklar adına iskân tapularının tescili yapılmadığı için amacına da ulaşamadığını ileri sürerek, ... Yapı Kooperatifi'nin tasfiye işlemlerinin yapılması için ...Bakanlığı ... İl Müdürlüğü memurlarından...'in kayyım olarak atanmasını talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkili kooperatifte tasfiye aşamasına geçildiğini, kooperatifin yönetim kurulu ve diğer kurullarına atama yapıldığını, organsız kalmadığı, davalı kooperatife kayyım atanması talebinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.... Sulh Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 12.09.2012 tarih ve 3516 E,5051 K. sayılı ilamıyla, 1163 sayılı Kooperatifler Yasası' nın 98. maddesi uyarınca, bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde 6762 Sayılı TTK' nın Anonim Şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, TTK' nın 4 ve 5. maddeleri uyarınca da bu davaların mutlak ticari dava sayıldığı, Yargıtay' ın yerleşik uygulamasına göre, Anonim Şirketlere kayyım tayini talebine ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesince değil müstakil Ticaret Mahkemesi olan yerlerde bu Mahkemelerde, olmayan yerlerde ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde Ticaret Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerektiği ve bu doğrultuda Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği belirtilerek diğer temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmuştur. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce bozma kararına uyularak dosyanın gönderildiği mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davanın 02.07.2008 tarihinde ikame edildiği, davalı ... Yapı Kooperatifi'nin 13.08.2008 tarihinde icra edilen "2008 Yılı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı"nın (4). gündem maddesi ile kooperatifin ferdi mülkiyete geçmesi ve amacına ulamış olması nedeniyle tüm ortakların (39) oybirliğiyle tasfiye edilmesine karar verildiği ve tasfiye kurulunun da karar tarihindeki yönetim kurulundan oluşmasına oyçokluğu (33) karar verildiği, kooperatifin genel kurul kararı ile tasfiyeye girdiği, yine tasfiye memurlarının da genel kurul kararı ile atandığı, davalı kooperatifin tüzel kişiliğinin tasfiye sona erip sicilden terkin edilinceye kadar devam edeceği, bu durumda kooperatifi temsil edecek organın genel kurulca atanan tasfiye kurulu olduğu, kooperatifi temsil edecek organın bulunmadığından söz edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, davalı kooperatife kayyım atanması istemine ilişkindir.Davalı kooperatifin tüzel kişiliği tasfiye sona erip sicilden terkin edilinceye kadar devam eder. Yeni yönetim kurulu seçilene ve göreve başlayana kadar eski yönetimin görevine devam edeceğinin kabulü de gerekir. Zira, görev süresi sona eren yönetim kurulunun bu sıfatlarının, sürenin salt sona erme ile kendiliğinden düşeceğine ilişkin anasözleşmede, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda ve bu Kanun'un 98. maddesinin atıf yaptığı dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nda hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla, eski yönetim kurulunun görev süresinin bitmesi ile ortaklığın kendiliğinden organsız kaldığı ve başvuru olanağının kalmadığı söylenemeyecektir. Kaldı ki, eski yönetim, bu tarz bir yorum sayesinde şirket için acil ve önemli bulunan iş ve işlemleri yapma olanağına da kavuşmuş ve şirketin devamlılığı sağlanmış olur. Bu sonuca, yönetim kurulu ile ortaklık arasındaki vekalet sözleşmesine ilişkin dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 397/2. maddesi uyarınca da varılabilir. (Bkz: Çamoğlu/Poroy/Tekinalp, Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku, 2009, İstanbul, sh, 324; Y.11.HD, 30.01.2006, E. 100/K.639).Bu durumda mahkemece, dava tarihi itibariyle davalı kooperatifin organ boşluğu söz konusu olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava tarihinden sonra 13.08.2008 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararla kooperatifi temsil edecek organın seçildiği gerekçesine dayalı olarak, davanın konusuz kalması gerekçesine uygun olarak gerekçe oluşturmak suretiyle, hüküm kurulması doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.