MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 04.11.2014 gün ve 7439 Esas, 6931 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili müvekkili ile davalılardan ... ve ... ile yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkiline verilmesi gereken bir bağımsız bölüm ile bir dükkanın teslim edilmediğini ve teslim edilmesinin de mümükün olmadığını ileri sürerek, 10.05.2010 tarihinden dava tarihine kadar daire ve dükkanlar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500,00 TL kira ve 1.500,00 TL teslim edilmeyen daire ve dükkanlar için rayiç bedelin, 13.11.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile toplam 18.736,00 kira ve 183.564,00 TL rayiç bedelin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, zamanaşımı def’ini ileri sürerek, zamanaşımının dolmadığı kabul edilirse davalı yüklenicinin temerrüde düştüğü 2006 yılındaki rayiç bedelin gözönüne alınması gerektiğini, hem kira hem de rayiç bedelin istenemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu davacı arsa sahibine ait 21 parselin imar uygulaması sonucu 5482 ada, 3 parsel içinde kaldığı ve bu taşınmaza 8 katlı bina yapıldığı, davacı payına düşen bağımsız bölümlerin teslim tarihinin 05.12.2006 olduğu, ancak taşınmazların iskân ruhsatının alınmadığı, projelerinin yapılmadığı, bağımsız bölüm ve alanlarının belirlenmediği, bu durumda davacının kira tazminatı ve sözleşme gereğince verilmesi gereken iki bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç bedel talebinin haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairemiz'in 04.11.2014 tarih, 2014/7439 esas ve 2014/6931 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1) Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.2) Davalılar vekilinin karar düzeltme istemlerine gelince:Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait bir daire ve bir dükkan bedelleri toplamı 2006 yılı fiyatlarıyla 59.674,00 TL ; 2013 yılı fiyatlarıyla ise 123.890,00 TL olarak hesaplanmış olup, mahkemece, her iki yıla ait bedeller toplanarak bağımsız bölüm değerleri toplamı 183.564,00 TL hüküm altına alınmak suretiyle mükerrer hesaplanan bedelin kabulüne karar verilmiştir. TBK.'nun 125/2. (BK. md. 106/2 ) maddesi hükmüne göre ifa yerine geçen olumlu zararın tazmini yönündeki seçimlik hakkın işin sözleşmede kararlaştırılan süreden sonra derhal kullanılması gerekmektedir. Mevcut sözleşmeye göre ise, işin teslimi gereken tarih 05.12.2006 olduğundan 2006 yılı sonu serbest rayiç fiyatlarıyla hesaplanacak bedelin davacı yararına hüküm altına alınması yasaya uygun olacaktır. Bilirkişi kurulundan alınan 28.10.2013 günlü raporda bu yönde yapılan hesaplamada ise, davacıya ait bağımsız bölümlerin değeri 59.674,00 TL bulunduğundan bu bedelin tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mükerrer şekilde tahsil kararı verilmesi de doğru olmadığı halde Dairemizce, hüküm eksik şekilde bozulduğu anlaşıldığından davalılar vekilinin karar düzeltme taleplerinin kabulü gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile mahkeme kararının belirtilen gerekçelerle de BOZULMASINA, davalılardan peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, davacıdan alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 25.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.