MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, site yönetimince davacıya ait bağımsız bölümler nedeniyle site aidatları için icra takipleri yapıldığını ve ödemek zorunda kaldığını, sözleşmenin anahtar teslim sözleşme olup, yapı kullanma izni alınana kadar davalı yüklenicinin site aidatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, ödediği bedellerin tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, zamanaşımı süresinin dolduğunu, aidat konusunda davacının borçlu olduğunu, dairelerini teslim alması için davacıya ihtar gönderildiği halde teslim almadığını, iskan izin belgesinin alınmaması nedeniyle aidat bedelinden davalının sorumlu tutulamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından, sözleşmede inşaatın tamamlanmasının yapı kullanma izin belgesi alınmasına bağlandığı, bu belgenin alınma tarihine kadar aidat borçlarıdan davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2) Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile, taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamına göre, davalı yüklenicinin inşaatı süresinde bitirip teslim etmediği ve bu suretle temerrüde düştüğü sabittir.Yüklenici temerrüde düştüğü tarihten sonrası döneme ilişkin Haziran ile Aralık 2009 dönemine ilişkin site aidatları arsa sahibince yapılan bildirime rağmen yüklenici tarafından ödenmemiş, bunun üzerine site yönetiminin başlattığı icra takibi sonucu açılan itirazın iptali davası hükmüne göre arsa sahibince site yönetimine ödenmek zorunda kalınmıştır. İnşaat, 15.04.2010 tarihli yapı kullanma izin belgesi alınmasına kadar arsa sahibine teslim edilmediği de ortadadır. Bu durumda, arsa sahibine site yönetimince yapılan icra takibi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı aidatlar dışında kalan icra takibi giderlerini de borçlu temerrüdü içinde olan yüklenicinin ödemesi gerektiği gözden kaçırılarak bu döneme ilişkin olarak sadece aidat bedellerinin hüküm altına alınması yerinde olmamıştır.Bunun yanında, taraflar arasında sözleşme ilişkisi mevcut olup, davacının faiz alacağına hükmedilebilmesi için davalının TBK'nun 117. (BK md. 101) maddesi uyarınca bedel içeren bir ihtarname ile temerrüde düşürülmesi gerekmektedir. Dosyada bedel talebi içeren bu nitelikte bir ihtarname bulunmamaktadır. Ancak Haziran- Aralık 2009 dönemine ilişkin yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalıya ihbar yapılmış ve ihbar 21.05.2010 tarihinde kendisine tebliğ edilmiş, böylece talep edilen miktardan haberdar olmuştur. İhbarla davalıya esasen kendisinin borçlu olduğu, borcu ödemediği takdirde ileride kendisine rücu edileceğinin bildirildiği tabiidir. Bu durumda, Haziran- Aralık 2009 aidatları ile takip giderleri yönünden 21.05.2010 tarihinden, Ocak- Nisan 2010 dönemi aidatları için ise daha önce temerrüd olmadığından dava tarihi 17.05.2012 tarihinden itibaren davacı alacağına faiz yürütülmesi gerekirken ödeme tarihlerinden itibaren başlatılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.İzah edilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde iadelerine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.