MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen sıra cetveline itiraz davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 20.10.2014 gün ve 8881 Esas, 6423 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi karşı davada davacı ... vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Asıl davada davacı vekili, dava dışı borçlu ...'nın borcuna istinaden müvekkiline beş adet senet verdiğini, vadesi geldiği halde senet bedelleri ödenmeyince, hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlu adına kayıtlı araç ile taşınmaz üzerine haciz uygulandığını, haciz işlemleri sırasında bahsi geçen araç ve taşınmaz üzerinde iki dosyadan daha haciz işlemleri uygulandığının anlaşıldığını, bu dosyalarından birinin borçlunun halası ...'ya, diğerinin borçlunun babası ...'ya ait icra dosyaları olduğunu, borçlunun müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla halası ve babasına icra takibi başlattırdığını, davalıların icra takiplerinin muvazaalı olduğunu, her iki icra dosyasının da müvekkilinin alacaklı olduğu senetlerin tanzim tarihinden sonra takibe konulduğunu, borçluya ait aracın 20.749,32 TL bedelle satıldığını, düzenlenen sıra cetvelinde 1. sırada davalı ...'ya ait icra dosyasının bulunduğunu ileri sürerek, müvekkilinin alacağının kabulü ile sıra cetvelindeki yerlerinin 1. sıra olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı ..., davaya cevap vermemiştir.Asıl davada davalı ... vekili, müvekkilinin borçlu ...'nın babası olduğunu, diğer davalı ...'nın ise borçlunun halası olduğunu, müvekkilinin ve diğer davalının borçluya aracın ve taşınmazın alınması için borç para verdiklerini, borçlunun daha sonra ailesinin tasvip etmediği bir evlilik yaptığını ve muaccel borçlarını ödemeden malvarlıklarını satacağının öğrenildiğini, bunun üzerine müvekkilleri tarafından icra takiplerinin başlatıldığını, borçlunun borcunu ödememek ve ailesini zarara uğratmak için davacı ile anlaşarak muvazaalı takip yaptığını savunarak, davanın reddini istemiş, açtığı karşı davada ise, davalının alacağının muvazaalı olduğunu, icra takibine konu senetlerin sonradan düzenlendiğini ileri sürerek, davalının sıra cetvelinden çıkarılmasını talep ve dava etmiştir.Karşı davada davalı vekili, davanın haksız olduğunu savunarak, reddini istemiştir.Mahkemece, asıl davada davacı tarafın takibine konu senetlerinin tanzim tarihinin, davalıların icra takiplerinden önce olduğu, borçlu ile davalıların akraba olup, alacağını gösterir hiç bir delilin ibraz edilmediği, borçlunun .... İcra Müdürlüğü'nün 2009/20370 Esas sayılı dosyasına verdiği dilekçe ile hiç gerekmediği halde gelip, borcu kabul ederek sürelerden feragat ettiği, davalı alacaklarının gerçek olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davacının, davalı ...'ya yönelik davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği, düzenlenen sıra cetvelinde davalı ...'nın sırasının davacıdan sonra olduğu, dolayısıyla bu davalı yönünden dava açmakta davacının hukuki yararının bulunmadığı; karşı davada yönünden, İİK'nın 142. maddesinde "cetvel suretinin tebliğinden 7 gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir." hükmünün düzenlendiği, sıra cetvelinin karşı davacıya 08.03.2010 tarihinde, dava dilekçesinin 07.04.2010 tarihinde tebliğ edildiği halde, karşı davanın 22.06.2010 tarihinde süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle, asıl davada davacının davalı ...'ya yönelik davasının reddine, asıl davada davacının davalı ...'ya yönelik davasının kabulü ile, ... İcra Müdürlüğü'nün 2009/21193 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde, ...'ya ayrılan paradan öncelikle davacı alacaklı ...'in alacağının ödenmesine, karşı davacı ...'nın davasının süre yönünden reddine dair verilen karar, karşı davada davacı ... vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 20.10.2014 tarih ve 8881 E., 6423 K. sayılı ilamıyla onanmıştır.Karşı davada davacı ... vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur. İİK'nın 142/1. maddesi "Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir." hükmünü içermekte olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir. Sıra cetvelinin tebliğinden itibaren başlayan 7 günlük dava açma süresi içinde dava açılması gerekirken, bu süre içinde dava açılmaması nedeniyle karşı davada davalı ... yönünden sıra cetvelinin kesinleştiği anlaşılmış olup, bu davalının açtığı asıl dava üzerine karşı dava açılabileceğinin kabulü halinde, hak düşürücü sürenin geçirilmesi karşı dava yoluyla aşılmış olacağından, bu yorum doğru görülemez. HMK'nın 115/2. maddesi uyarınca mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, sıra cetveline itirazın hak düşürücü süre içinde yapılmış olmasına ilişkin özel dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle HMK'nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca karşı davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, karşı davanın süre yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış ise de, karar sonucu itibariyle doğru olmuştur.Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karşı davada davacı ... vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 5,20 TL harç ve takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 25.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.