Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8452 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3213 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin 02.01.2007 tanzim tarihli ve 31.01.2012 vadeli 3.000.000,00 TL, 02.01.2007 tanzim tarihli ve 26.02.2012 vadeli 2.500.000,00 TL, 02.01.2007 tanzim tarihli ve 30.04.2012 vadeli 2.500.000,00 TL, 02.01.2007 tanzim tarihli ve 31.05.2012 vadeli 3.000.000,00 TL'lik bonolar gereğince müflis davalı şirketten alacaklı olduğunu, anılan bonoları ... ve ...'dan alacağına karşılık ciro ile aldığını, müvekkilinin bedeli müflisten tahsil edemediğini, kayıt için masaya yaptığı başvurunun da reddedildiğini ileri sürerek, 11.000.000,00 TL asıl ve, 3.000.000,00 TL faiz alacağının tespiti ile sıra cetveline kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bonoların müvekkili şirketin iflâsına karar verildikten sonra 02.01.2007 tarihinde tanzim edildiğini, bu süreçte borçlandırıcı işlem yapamayacağını, davalı hakkında bu defa .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14.07.2009 tarihli kararı ile yeniden iflâs kararı verildiğini, halen tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, davacının cirantalara rücu etmeyerek sadece müflis şirkete rücu etmesinin de izahtan vareste olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu bonoların tanzim edildiği tarihte şirket hakkında ilk iflas kararı verilmiş olup bonoların iflas kararının verildiği tarihten sonra düzenlendiği, bu nedenle iflastan sonra düzenlenen bonolar yönünden müflisin borçlanma ehliyetinin olmadığı, bonoların alacaklı için herhangi bir hak doğurmayacağı gibi ciro yolu ile iktisap edilmesinin bu hukuksal sonucu değiştirmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.