Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8442 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7262 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ankara(Kapatılan) 13. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 22/05/2014NUMARASI : 2012/325-2014/212Taraflar arasındaki çıkma payı alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi iken ihraç edildiğini, müvekkili tarafından kooperatife 79.517,00 TL ödeme yapıldığını, çıkma payı alacağının ihtarname ile davalıdan talep edilmesine rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL'nin 02.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, 05.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 85.371,42 TL'ye artırmıştır.Davalı, davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından toplam 85.853,00 TL ödemenin son bilançoya göre davacıya düşün gider düşüldükten sonra bakiye 85.371,42 TL'nin 02.06.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1-Dava, çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili; dava dilekçesinde 79.517,00 TL aidat ödemesi yapıldışı açıklandıktan sonra, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000.00 TL'nin tahsili istenmiştir. HMK'nın 109/2. maddesi "talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz" hükmünü haizdir. Çünkü böyle durumlarda davacının kısmi dava açmakta hukuki yararı yoktur. (Kuru, Arslan, Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, s. 278, 23. Baskı, Ankara-2012). Somut olayda, genel giderlerden kooperatiften ihraç edilen ortağa isabet eden pay da dahil olmak üzere, davacının alacağını tam olarak hesaplamasının mümkün olduğu anlaşılmaktadır. Buna rağmen kısmi dava açmakta davacının hukuki yararı olup olmadığı üzerinde durulmadan işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir. 2)Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün,davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.