MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin 20.04.2008 tarihine kadar davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanlığını yaptığını, her seçim döneminde kooperatif ortaklarından Muammer Karataş'ın aday olup yönetim kuruluna seçilememesi nedeniyle ortakları aleyhine kışkırtarak kooperatifi zarara uğrattığını iddia ettiğini, Muammer Karataş ve ekibinin göreve gelmesiyle müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğine son verildiğini, yeni yönetim kurulu oluşturularak kooperatif hesaplarını incelemek üzere hesap tetkik komisyonu kurulması kararı alındığını, aynı genel kurulda müvekkilinin de içinde bulunduğu yönetim kurulunun ibra edilmediğini, kooperatifin zarara uğratıldığı iddiası ile müvekkili ve diğer yönetim kurulu üyeleri hakkında tazminat davası açmak üzere davalı denetim kurulu üyelerine yetki verildiğini, ... Hukuk Mahkemesi'nin 2008/175 E. sayılı dosyası ile 50.000,00 TL tutarındaki tazminatın tahsili için açılan davada verilen ret kararının kesinleştiğini, müvekkilinin Emekli Sandığı çalışanı, sendika temsilcisi ve tanınan bir kişi olduğunu, 20 yılı aşkın kooperatif başkanlığı yapıp siyasi partilerde üst kurul delegeliği yaptığını, bu açılan dava nedeniyle psikolojik zarar gördüğünü, elem ve ızdırap yaşadığını, ekonomik olarak ta zarar gördüğünü, taşınmazlarına ihtiyati tedbir konulması nedeni ile satmak istediği taşınmazları satamadığını, bankalardan kredi kullanmak zorunda kaldığını, taşınmazlara konulan ihtiyati tedbirden dolayı kardeşinden borç ta aldığını, bu borcu ödemek için ayrıca Denizbank şubesinden 5.000,00 TL kredi kullandığını, 22.768,63 TL faiz ödemek sureti ile de maddi zararı olduğunu, telafisi güç zararlar ortaya çıktığını, yapılan iftira sonucu müvekkilinin toplum karşısında kooperatifi bilerek zarara sokmak gibi hoş olmayan isnatla yargılandığını ileri sürerek, davanın kabulü ile 100.000,00 TL manevi, 22.768,63 TL maddi olmak üzere toplam 122.768,63 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatif başkanlığından, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan mütesilsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili ile davalı ... Toprakçı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; Anayasa'mızda düzenlenen ve yasalarımızda yer alan şikayet hakkının mevcut olması karşısında zararın ortaya çıkma ihtimalinin bulunması durumunda şikayet hakkının kullanılması ve bunun neticesi olarak yasal sonuçlarının ortaya çıkmasının tazminat anlamında sorumluluk gerektirmediği, şikayet hakkının kullanılmasına neden olabilecek bir durum neticesinde şikayet hakkının kullanılması ve akabinde dava açılmasının tazminat için yeterli kabul edilmediği, bu durumun kişilik hakkına saldırısı olarak değerlendirilmediği, davacı hakkında 20.04.2008 tarihli genel kurul toplantısında kooperatifi zarara uğrattığından bahisle ibra işleminin yapılmadığı ve dolayısıyla haklarında dava açılması için denetim kurulunun harekete geçirilmesi ile alınan hesap komisyonu raporunda da davacının sorumlu olduğunun belirtilmesi birlikte değerlendirildiğinde bu durumun doğrudan haksız bir şikayet ve haksız bir dava olarak nitelendirilemeyeceği, davalılar ve kooperatif tarafından yapılan şikayetin ve suç duyurusunun tazminat hukuku anlamında sorumluluk gerektiren nitelikte olmadığı ve kişilik haklarına saldırı boyutuna gelmediği, denetim kurulu üyesi olarak görev yapan davalılarca 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 62/3. maddesi uyarınca mevcut rapor doğrultusunda işlem yapıldığı, davacı hakkında yargılama yapılırken malvarlığına tedbir konulması nedeniyle ekonomik sıkıntı çekmesi ve bu sıkıntıyı gidermesi için ekonomik anlamda krediler çekerek ödemek durumunda kalması ve dolayısıyla ortaya çıkan zarardan davalıların sorumlu olduğuna yönelik iddiasının sorumluluk hukukunun gerekleri kapsamında şartlarının oluşmadığı ve aynı şekilde yapılan şikayetin her ne kadar dava reddedilse ve ceza davasından beraat edilse de tamamen haksız ve ortada olmayan bir durumdan dolayı değil de mevcut iddialar doğrultusunda yapıldığı ve bu anlamda davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.