MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/397-2014/39Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün katılma yoluyla davacı vekilince duruşmasız, davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar vekili Av. M.. Ç.. gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 05.08.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi aktedildiğini, 12.02.2007 tarihli tadil sözleşmesi ile zemin kat ile müvekkiline düşecek dairelerden birisinin takas edildiğini, 29.02.2007 tarihli adi sözleşmeyle zemin katın dükkan artı daire olarak yapılmasının kararlaştırıldığını, 22.09.2008 tarihli ek sözleşme ile teslim tarihinin 22.09.2010 tarihi olarak belirlenmesine rağmen hukukî teslim yapılmadığı gerekçesiyle kira tazminatı ve son sözleşme ile kararlaştırılan cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili, tüm bölümlerin hukukî teslimi için takas sonucu davacıya verilmesi kararlaştırılan zemin katın dükkan+daire olarak tadil edilmesine tüm maliklerin rıza göstermesi gerektiğini, bu hususunun yerine getirilmesinde davacı tarafın kusurlu olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece davalı yüklenicilerin fiili teslim gerçekleştirmesine rağmen iskân ruhsatı alınarak hukukî teslimi gerçekleştirmemesi nedeniyle kira tazminatı ve son sözleşme ile kararlaşıtırılan cezai şart talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalılar vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin (2) numaralı bendin, davacı vekilinin (3) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2-Dava; arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca kararlaştırılan kira tazminatı ve cezai şart talebine ilişkindir.Davacı gecikme nedeniyle kira tazminatı ayrıca son tadil sözleşmesiyle kararlaştırılan cezai şart talebinde bulunmuştur.Gecikme tazminatı (kiraya kaybı) iş sahibinin ifaya bağlı çıkarının zamanında karşılanamaması nedeniyle uğradığı gelir kaybı olarak tanımlanabilir. Bu nedenle gecikme tazminatı; eserin eksiksiz teslim edilmesine kadar, iş sahibinin teslimden önce bağımsız bölümü kullanmaya başladığı, kiraya verdiği ve sattığı tarihe kadar istenebilir. Bu tazminatın istenebilmesi için teslimde ihtirazi kayda veya sözleşmede hüküm bulunmasına da gerek yoktur. Ancak teslimde gecikmenin iş sahibinin tutum ve eylemleri ile meydana geldiği ispat edilmek koşulu ile yüklenici kira tazminatı vermekten kurtulabilir.Cezai şart 818 sayılı BK'nın 158-161 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Sözleşme koşullarının ihlali halinde, ihlal eden tarafın, asıl veya bağımsız bir sözleşme ile diğer tarafa ödemeyi yükümlendiği fer'i nitelikte bir edim borcudur. Alacaklının hiç bir zararı gerçekleşmese veya daha az bir zarar gerçekleşse dahi direnim halinde sözleşmede miktarı belli bu cezai şart talep edilebilir.Sözleşmelerde hem gecikme tazminatı ve hem de gecikme cezası ayrı ayrı kararlaştırılmış ve alacaklı her ikisini de talep etmişse; sözleşmede her ikisinin de ayrı ayrı istenebileceği kararlaştırılmamışsa gecikme cezasının tamamı ile gecikme zararının sadece cezayı aşan kısmına hükmolunur. Ancak aksi kararlaştırılmışsa her ikisininde tamamına (BK 159/II) hükmolunur.Somut olayda davacı hem ceza tazminatı hem de cezai şart talebinde bulunmuş mahkemece de her ikisi hüküm altına alınmıştır. Oysa sözleşmede her iki cezanın da talep edilebileceğine dair bir hüküm bulunmadığına göre mahkemece cezai şarta ve varsa cezayı aşan kira tazminatına karar verilmelidir.Ayrıca davalılar teslimde gecikmenin davacının kusurundan kaynaklandığını savunduklarına göre zemin katta yapılması tarafların kabulünde olan tadilatın yapılamamasının da, davacının ve davacının bağımsız bölüm sattığı üçüncü kişilerin bu işlemin gerçekleşmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı araştırılmalı, teslimde mevcut gecikmede davalı yüklenicilerin kusurlu bulunması halinde yukarıda belirlenen hükümler çerçevesinde cezaya ve tazminata, aksi halde davanın reddine karar verilmelidir.3)Kabule göre de sözleşmede kararlaştırılan cezai şarta yanlış anlam verilerek, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin ceza tazminatına (kira tazminatı) ilişkin içtihadı doğrultusunda maktu cezanın 1 yıl uygulanarak aşan kısım için rayiç kiraya hükmedilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, kabule göre davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.