MAHKEMESİ : Bolu 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/02/2014NUMARASI : 2013/69-2014/37Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. F.. B.. gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, davalının keşide tarihini yazmadan 20.000,00 TL borçlu olduğunu belirten senedi imzalayarak müvekkiline verdiğini, bu senede dayalı olarak başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, senedin davacının fazladan yapacağı işler nedeniyle düzenlendiğini, işlerin ise yapılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında 15.04.2010 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşmeyle davalı arsa sahibinin 35.000,00 TL ödemesinin kararlaştırıldığı, davacının davaya konu senedin bu alacağa istinaden düzenlendiğini yargılama sırasında ifade ettiği, davalının cevap dilekçesi ile yemin delilini belirtmediği, bu nedenle de HMK’nın 129/1-e maddesi uyarınca yemin deliline dayanamayacağı ve davalının savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2)Dava, yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olan senede dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, 28.03.2013 havale tarihli dilekçeyle; taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, arsa sahibine imal edilecek binalardan B Bloğun tamamı ile A Blokta Güney Doğu cepheli dubleks daire verileceği, bu dubleks dairenin kaba inşaat halinde teslim edileceği, arsa sahibi davalının bu daire nedeniyle yükleniciye 35.000,00 TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, takibe dayanak senedin ise bu nedene dayalı olarak verildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise 16.04.2013 havale tarihli ikinci cevap dilekçesinde; davacı yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamı dışında, ancak davacının davalı yararına yapması gereken işler nedeniyle davacıya senet verildiğini, davalı yararına yapılması gereken işlerin ise yapılmadığını savunmuştur. Esasen bu davada yapılması gereken iş, senedin hangi nedene dayalı olarak düzenlendiğinin saptanmasıdır. Yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre, senedin hangi nedene dayalı olarak düzenlendiği saptanabilmiş değildir. Takibe dayanak belge yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğundan, tanık anlatımları ile düzenleme nedeni saptanabilir. Davalı vekili, 07.06.2013 tarihli dilekçe ile tanıklarını bildirdiğine, davacı vekili de dava dilekçesi ile şahit deliline dayandığına göre, tarafların tanıkları dinlenerek, takibe dayanak yapılan senedin sahteliği iddiasına ilişkin ceza dosyası da getirtilerek, dosyalardaki tüm delil ve belgelerin incelenmesiyle, takibe dayanak yapılan senedin hangi nedene dayalı olarak düzenlendiğinin duraksamaya yer vermeyecek derecede belirlenmesi sonrasında, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 3)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin icra inkâr tazminatına ilişkin temyiz itirazı şimdilik incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin icra inkâr tazminatına ilişkin temyiz itirazının şimdilik incelenmemesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.