Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8352 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1154 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Ticaret MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı kooperatif başkanı.... ile davacı ..'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, kooperatif üyesi olan müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, kendisine isabet eden taşınmazın davalı kooperatif adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek, taşınmazın tapusunun iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, borcu olmayan ortaklara tapularının verildiğini, davacının yedi yıllık ödenmeyen borçlarının olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar; Dairemizin 30.12.2011 tarih ve 1674 E., 3006 K. sayılı ilamıyla, davacının daire tapusunu isteyebilmesi için bu hisseye yönelik kooperatife tüm ödemeleri yapmış olduğunu, hiçbir edimi kalmadığını, tapu kaydı adlarına yapılan diğer üyelerle eşit durumda bulunduğunu ispatlaması gerektiği, davacının tüm borçları, ödemeleri ve kooperatiften olan alacakları ile davacıyla eşit durumdaki üyeler üzerine tapuda taşınmaz kaydı yapılıp yapılmadığı konusunda araştırma yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacının borcu bulunmasına rağmen, kooperatife borcu olan başka üyelere tapu devri yapıldığından eşitlik ilkesi gereği davacının haklı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle dava konusunun tapu iptali ve tescil talebine yönelik olmasına, alacağın tahsiline dair bir istem bulunmamasına, mevcut dava açısından davacının borçlu bulunduğunun tespitinin uyuşmazlığı çözmeye yeterli olmasına, borç miktarının bu davada önem arz etmemesine ve bu itibarla da bilirkişi raporlarında davacının borcunun farklılık göstermesinin sonuca etkili olmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.