MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2011/226-2013/697Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı H.. B.. dışındaki davalılar ve davacı vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi, diğer davalıların ise kooperatifin yönetim kurulu üyesi olduğunu, müvekkili hakkında verilen ihraç kararı iptal edilerek kesinleştiği halde 10.12.1997 tarihli kur'ada isabet eden .. ada,.. parsel üzerinde bulunan A Blok 31 nolu daire tapusunun verilmediğini ileri sürerek, davaya konu yada emsali bağımsız bölümün müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakkın saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL'lik emsal daire bedeli ile 5.000,00 TL kira tazminatının yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle emsal daire bedelini 65.262,40 TL olarak ıslah etmiştir. Davalılar vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davalılardan H.. B..' nın davadan önce vefat ettiğinden hakkında dava açılamayacağını, davanın ancak kooperatife karşı açılabileceğini, diğer davalılara husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu bağımsız bölümün iyiniyetli üçüncü şahıslara geçtiğini ve davacı adına tescilinin mümkün olmadığını, 470,00 TL aidat ödemesine karşılık 10.000,00 TL talepte bulunulamayacağını, kira talebinin yersiz olduğunu, dairelerin kura tarihinde tamamlanmamış olduğu ve iskan ruhsatlarının alınmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre; davaya konu bağımsız bölümün dava dışı Fahrettin Kurnaz adına tescilli olduğu ve davacıya tahsis edilebilecek başkaca konut bulunmadığı, davacı ortağın usulüne uygun biçimde kooperatif ortaklığından ihraç da edilmediği, davacı gibi ödemesi eksik olduğu halde konut tahsisi yapılan ortağın bulunduğu ispatlanamadığı yönetim kurulu üyelerinin eylemleri nedeniyle davacıya karşı kooperatifle birlikte sorumlu oldukları, Yargıtay uygulamalarına uygun 6'lı formüle göre bilirkişi raporu ile belirlenen 37.977,22 TL tazminatın, davanın ıslahı da gözetilerek yasal faiziyle H.. B.. dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, kira tazminatına ilişkin istemin ise reddine, karar verilmiştir. Kararı, davalı H.. B.. dışındaki taraflar vekilleri temyiz etmiştir.1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ileri sürülen temyiz nedenlerine göre, davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.2)Dava, kendisine konut tahsis edilmeyen üyeninin açtığı tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece; dairemiz uygulamaları doğrultusunda tazminat hesabı yapılmış ise de; taşınmazın rayiç değeri belirlenmesinde takip edilen usul yeterli görülmemiştir. Bu durumda mahkemece; davacıya tahsis edilecek olan bağımsız bölümün, dava tarihi itibariyle dairenin tüm özellikleri tek tek incelenerek ve dava tarihine çok yakın tarihli ve davacıya tahsis edilecek daire ile aynı nitelikleri taşıyabilecek emsal dairelerin, satış kayıtlarının gerek taraflardan gerekse tapu sicil müdürlüğünden sorularak, gerektiğinde konusunda uzman bir bilirkişi heyeti de oluşturularak mahallinde talimat yoluyla keşif yaptırılmak suretiyle taşınmazın rayiç bedelini belirten açıklamalı gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması gerekir. Ayrıca, davacının normal üyelere göre ödemesinin eksik olduğu daha önceki raporlarda da belirtildiğinden, 09.09.2013 havale tarihli raporu düzenleyen mali müşavir bilirkişi E.U.dan, formule göre hesaplama yapılmak üzere ek rapor alınarak oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak, yazılı şekilde, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz eden davalılar vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.