Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8341 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1286 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY23. Hukuk DairesiMAHKEMESİ : Tokat .... Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Av. ..... ile davacılar vekili Av. ...'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacılar vekili, müvekkilleri arsa sahipleri ile davalı yüklenici arasında yazılı şekilde 23.10.2012 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca inşaatın teslim tarihinin sözleşme tarihinden itibaren 30 ay olduğunu, davalı yüklenicinin sözleşme uyarınca üzerine düşen edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini, kendi hissesine düşen 15 parsel üzerindeki A ve B Blok inşaatları taamlayıp bir çoğunu üçüncü şahıslara sattığını, müvekkillerine ait olacak C Blok inşaatına ise hiç başlamadığını, durumun mahkeme kararı ile tesbit edildiğini, müvekkillerine iki daire teslim edilmesi gerektiğini ileri sürerek, dairelerin bedeli ile cezai şart ve kira kaybı alacaklarının sözleşmenin ifa tarihi itibari ile ticari faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş, daha sonra ise dava dilekçesini ıslah etmiştir. Davalı vekili, davacıların üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğini, taşınmazdaki hissesini üçüncü şahıslara sattığını, sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilse dahi davacıların sadece aylık 500,00 TL gecikme tazminatı talep edebileceklerini, davaların sözleşmenin feshini istemediklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya içeriğine göre; taraflar arasında adi yazılı şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı sözleşmenin 1558 ada 5 ve 3 parsele ilişkin olduğu tevhit ve ifraz sonucu 5 parselin 17 parsel, 3 parselin de 15 parsel numarasını aldığı ve 15 parsele ilişkin tapu devrinin yapıldığı ve kat mülkiyetine geçildiği, 17 parselin ise tapu devrinin yapılmadığı, 15 parseldeki inşaatın iki Blok halinde tamamlandığı, 17 parsel üzerinde herhangi bir inşai faaliyette bulunulmadığı, davacıların dairelerinin fiilen teslimi yerine bedelini talep ettikleri sözleşmenin 13. maddesinde geç teslim nedeni ile daire başına aylık 500,00 TL gecikme tazminatı kararlaştırıldığı gerekçesiyle, dava kısmen kabulü ile davacılar hissesine isabet eden iki daire bedeli olan 260.000,00 TL'nin ticari faizi ile ve 6.833,34 TL gecikme tazminatının ticari faizinin ıslah tarihi de dikkate alınarak davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılar arsa sahipleri vekili, davada taraflar arasında akdedilen 23.10.2010 tarihli yazılı şekilde düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeni ile müvekkillerine imal ve teslimi gereken 2 adet bağımsız bölümün imâl ve teslim edilmemesi nedeniyle bağımsız bölümlerin bedelleri ile gecikme tazminatı ve cezai şart alacağının tahsilini talep ve dava etmiş, mahkemece dairelerin bedelleri ile gecikme tazminatının tahsiline karar verilmiştir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca, işin sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içinde engeç 23.04.2013 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırılmıştır. Ne var ki, davacı arsa sahiplerine verilecek bağımsız bölümlerin bulunduğu 17 parsel sayılı arsa üzerine yapılacak C Blok inşaatına, davalı yüklenici şirket tarafından başlanılmamış, yüklenici bu suretle borçlu temerrüdüne düşmüştür. Davacı arsa sahipleri 6098 sayılı TBK'nın 125/2 (818 sayılı BK'nın m. 106/2) maddesinde ifade edilen seçimlik haklarından, ifa yerine geçen olumlu (müspet) zararları kapsamında kendilerine ait olacağı kararlaştırılan 2 adet bağımsız bölüm bedelinin ödetilmesini talep etmişlerdir. Bu durumda TBK'nın 125/2. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere davacı arsa sahiplerinin bu zararların tazminini istemeleri halinde, bunun yanında ayrıca gecikme tazminatı talep etmeleri mümkün değildir. Şu halde, açıklanan yasa hükümleri gözden kaçırılarak, mahkemece daire bedellerinin yanında ayrıca gecikme tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, bunun yanında dairelerin değerlerinin arsa sahiplerine ödetme kararı karşısında, arsa sahipleri sözleşme ile bekledikleri yararı bedel olarak elde etmiş olduklarından, dosyada mevcut tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere 17 parsel sayılı taşınmazda halen davacı arsa sahiplerine ait tüm payların da bu hususta bir talep olmasa bile mahkemece re'sen dikkate alınarak yüklenici davalı adına tescili gerekirken, bu yön gözden kaçırılarak davalı aleyhine sebepsiz zenginleşmeye yol açacak şekilde karar verilmesinde de ayrıca isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddiyle, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı yüklenici vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.