MAHKEMESİ : Çorum 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2008/34-2013/249Taraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma isteminin pul yokluğundan ret edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı vekili, müvekkili ile davalı A. N. T. arasında 29.07.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereği davaya konu binanın ortak kullanım alanları dışında bodrum katın ve bodrum katta mevcut depoların %33'ünün davacıya ait olduğunu, bu depoların müvekkiline ait dairelere tahsis olunması gerektiğini, ayrıca yüklenicinin isteğiyle sözleşme ile birlikte verilen vekaletname ile davalılardan A.N. T.'ya istediği eklentiyi, istediği bağımsız bölüme tahsis etme yetkisi tanındığını, ancak davalının yetkiyi suistimal etmek suretiyle sözleşmeye aykırı olarak ortak kullanım alanları dışında bodrum katın ve bodrum katta mevcut depoların tamamını kendi eşi olan diğer davalıya ait giriş katta bulunan mülke tahsis ettiğini, bu yolla müvekkiline ait %33'lük mülkiyet ve kullanım hakkını ortadan kaldırdığını ileri sürerek, 29.07.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre ortak kullanım alanları dışında bodrum katta mevcut depoların %33'ünün müvekkile ait olduğunun tespiti ile mevcut tahsisin iptaline, bu depoların %33'ünün müvekkile ait dairelere tahsisi ile kullanımına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkili A.N.T.'nın davacı adına yaptırdığı kat irtifakının tümüyle davacı adına yapıldığını ve tüm bağımsız bölümlerin davacı adına tapuya kayıt ve tescil edildiğini, davacı adına tescil edilen tüm bağımsız bölümlerin tapuda resmi şekilde ya bizzat davacı, ya da davacının görevlendirdiği yetkili vekili tarafından üçüncü kişilere satıldığını, dava dilekçesinde sözü edilen bodrum kat, depo, zemin, 13 nolu bağımsız bölüm ile birlikte depolu dükkan olarak davacı adına tescil edildiğini, davacının davaya konu ettiği depoyu adına tescille zemin kat 13 nolu bağımsız bölümle birlikte tapuyu aldıktan 4 ay sonra usulüne uygun vekaletname ile yetkilendirdiği ve eşi olan K. G. vasıtasıyla ve bedeli karşılığında G. T.'ya sattığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davacı ile davalı A.N.T. arasında 29.07.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiği, taşınmaz 100 hisse kabul edilerek, 67 hissenin yükleniciye, kalan 33 hissenin mal sahibine ait olacağı, 3 dükkan, 12 daire olmak üzere, 15 bağımsız bölümlü bir inşaat yapılacağı, bağımsız bölümlerden birinci katta (4), ikinci katta (7), üçüncü katta (10,11,12) nolu dairelerin arsa sahibine, zemin katta bulunan (1,2,3) nolu dükkanlar ile birinci katta (5,6), ikinci katta (8,9), dördüncü katta (13,14,15) nolu dairelerin yükleniciye ait olacağı, bodrum katta bulunan depoların %33'ünün mal sahiplerinin, %67'sinin ise yükleniciye ait olacağı, sözleşme ile birlikte aynı gün verilen vekaletname ile 11.04.2006 tarihinde kat irtifakı tesis edildiği, kat irtifakı kurulmasına esas olmak üzere, tapuya sunulan listede yer alan zemin kat 13 nolu, 38/230 arsa paylı bağımsız bölümün, sözleşmede yükleniciye ait olacak 3 dükkana karşılık geldiği, söz konusu 3 dükkanın tek bir bağımsız bölüm olarak bildirildiği ve bodrum katta bulunan deponun da, bu bağımsız bölümün eklentisi olarak gösterildiği, % 33'ünün arsa sahibine ait olacağı bilindiği halde deponun tamamının yükleniciye ait olacak dükkanlar veya dükkanın eklentisi olarak gösterilmesinin sözleşmeye ve vekalet yetkisine aykırı olduğu, 13 nolu depolu dükkanın davacıya vekaleten eşi K. G. tarafından davalının eşi G. T.'ya "satış sebebine dayalı olarak" devredildiği, satış bedeli olarak 2.600,00 TL gösterildiği, yükleniciye ait olduğu kararlaştırılan tüm bağımsız bölümlerin kat irtifakı davacı lehine kurulmuş olduğundan davacı tarafından üçüncü kişilere satış sebebine dayalı olarak devredildiği, bu devirlerin yüklenicinin talebi doğrultusunda ve gösterdiği kişilere çeşitli tarihlerde yapıldığı, zorunlu olarak satış değeri gösterildiği, yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan daireler için davacının ayrıca bir bedel alarak devir yapmayacağı, yükleniciye ait olan 13 nolu bağımsız bölümün devrinde bedel gösterilmiş olmasının da davacının veya eşinin bu devir karşılığında bir bedel aldığı anlamına gelmediği, sözleşme ile tarafların hak ve borçlarının açıkça kararlaştırıldığı, davacının depodaki hissesinden vazgeçmesini gerektirecek bir durum bulunmadığı, davalının sözleşme ile birlikte verilen vekalete dayalı olarak yürüttüğü işlemler konusunda davacıya bilgi verme yükümlülüğü varken bunu yerine getirmediği, davacının sözleşmeden doğan edimin ifası amacıyla 13 nolu bağımsız bölümü davalının eşine devretmesi ile birlikte deponun %67'si yerine, %100'üne sahip olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile 13 no'lu bağımsız bölümün %33'üne karşılık gelen kısmının tapu kaydının iptali ile davacıya ait olduğunun tespitine, davacıya ait 19 no'lu bağımsız bölümün eklentisi olarak tapuya tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.2- Dava, 13 numaralı bağımsız bölümün eklentisi olan deponun % 33'ünün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği davacı arsa malikine ait olduğunun tespiti ile arsa sahibine ait bağımsız bölüme tahsisi istemine ilişkindir.HMK'nın 297/2. maddesi, " Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermektedir. Dosya kapsamından, dava konusu deponun davalıya ait 13 numaralı bağımsız bölümün eklentisi olarak tapuya tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, mahallinde uzman bilirkişi refakatinde keşif yapılarak, dava konusu deponun % 33'üne karşılık gelen kısmının 13 numaralı bağımsız bölümün arsa payı içerisindeki pay oranı ile ilgili rapor alınıp, bu pay için tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, kat mülkiyeti ilkelerine aykırı olarak ve infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 18.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.