Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8181 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1129 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY23. Hukuk DairesiMAHKEMESİ : Manisa ... Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı cezai şarta ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine, diğer talebin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekilleri Av. ..... ile Av. .... gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince müvekkilinin yapacağı 6 daireden 2 adedinin arsa sahibine 4 adetinin de müvekkiline kalması hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin inşaatı yaptığını ve kendisine ait 4 daireden zemin kattaki 2 daireyi sattığını, sonrasında davalının 10.05.2013 tarihli azilname ile müvekkilini azlettiğini, davalının müvekkiline ait 1. kattaki 2 adet daireyi üçüncü kişilere satmasına rağmen satış bedeli olan 400.000,00 TL'yi müvekkiline ödemediğini, sözleşmede tek taraflı fesih halinde tazminat öngörüldüğünü ileri sürerek, müvekkiline ait 2 dairenin satılarak bedelinin ödenmemesi nedeniyle 5.000,00 TL'den 10.000,00 TL'nin ve davalının sözleşmeyi tek taraflı feshi nedeniyle şimdilik 1.000,00.TL'nin dairelerin satış tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 350.000.00 TL artırmıştır.Davalı vekili, sözleşme gereğince binaların müvekkili tarafından inşa edildiğini, davacının ise sadece emlakçı olup, müteahhitlik karnesi bulunmadığını, davacının müvekkilinin damadı olduğundan işleri öğrenmesi amacıyla kendisine ait taşınmaz üzerine bina inşa etmeye karar verdiğini, sözleşme imzalanmadan önce müvekkilinin inşaat ruhsatını almış ve projeleri hazırlatmış olduğunu, binanın müvekkiline ait olmasına rağmen davacının 2 adet zemin kat daireyi satarak parasını kendisinin alıp müvekkiline ödeme yapmadığından mahsuplaşma yapılması gerektiğini, ayrıca mimari proje, zemin etüd raporu, elektrik ruhsatı, aplikasyon, cins değişikliği bedellerinin müvekkilince ödendiğini, 22.12.2010 tarihli yapı ruhsatında da yapı sahibi olarak müvekkilinin göründüğünü, SGK kayıtlarının müvekkili adına olduğunu, tüm işlemler ve tüm inşaat işlerinin müvekkilince yapılmış olduğunu, davacının banka hesaplarındaki tüm para yatırma işlemlerinin müvekkilince yapıldığını, bu ihtilafın doğmasından sonra davacının hesabında hiç bir hareket olmadığını, davacının iddia ettiği hususları ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedilemeyeceği, sözleşme konusu işin yapılıp tamamlandığının çekişmesiz olduğu, davalı tarafça sözleşme feshedilmemiş ise de sözleşmenin uygulanması için zorunlu olan vekalet görevinden davacının azledilmesi suretiyle fiilen sona erdirildiği, davalının asıl işin kendisi tarafından yapıldığı iddialarına ise işin resmi sözleşme ile yapılmış olması ve bu sözleşmedeki hususların aksinin aynı değerde delillerle kanıtlanmamış olması nedeniyle itibar edilemeyeceği, bilirkişi raporuna göre davalı tarafından üçüncü kişilere satılan iki dairenin değerinin 360.000,00 TL olduğu, sözleşme konusu işin yapılıp tamamlanmasından sonra davalı tarafça davacının vekaletten azledilmesinin haksız olduğu ve davacının zarara uğradığı, cezai şarta ilişkin davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği gerekçeleriyle, 1.000,00.TL cezai şarta ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine, 360.000,00 TL'nin 10.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 350.000,00 TL'sinin 21.07.2014 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat ve cezai şart istemlerine ilişkindir. Taraflar arasında 07.09.2011 günlü arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin varlığı çekişmesizdir. Bu sözleşme ile yüklenici, kararlaştırılan inşaatı imal ve teslim etmek; arsa sahibi de buna karşılık kararlaştırılan arsa payını yükleniciye devir borcu altına girmişlerdir. Sözleşmede teslimin “anahtar teslimi” suretiyle gerçekleştirileceği ifade edilmiş, arsa sahibine karşı edim olarak sadece arsa payı devri yükümlülüğü yüklenmiş, bunun dışında herhangi bir bedel ödeme yükümlülüğü getirilmemiştir. Hali hazırda mevcut sözleşmenin taraf iradeleriyle veya mahkeme kararıyla sona erdirildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi veya belge bulunmamaktadır. Davada sözleşmede yükleniciye aidiyeti kararlaştırılan ve arsa sahibince üçüncü kişilere devredilen iki adet bağımsız bölümün değerinin tazmini de talep edilmiştir. Her ne kadar mahkemece bu bölümlerin değeri hesaplattırılarak hüküm altına alınmış ise de, davalı arsa sahibi sözleşmede kararlaştırılanın aksine inşaatın yapımı sırasında harcamalarda bulunduğunu savunmuştur. Belirtilen bu savunma hukuki niteliği itibariyle mahsup niteliğinde olup, mahkemece doğrudan nazara alınması zorunludur. Şu halde, davalının inşaatın yapımı nedeniyle yaptığını ileri sürdüğü harcamalara ilişkin delillerin toplanarak, tarafların sözleşme tarihindeki damat-kayınpeder ilişkisi de göz önüne alınıp, bildirilen tanıklar dinlenmek suretiyle, davalının inşaatın yapımında harcama yaptığının ispat edilmesi halinde bu miktarın da davacı alacağının hesaplandığı dava tarihine güncellenerek varsa davacı yararına tahsil kararı verilmesi, aksi takdirde davanın reddedilmesi gerekirken belirtilen hususlar nazara alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekil ile temsil edilen davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.