Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8173 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4191 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY23. Hukuk DairesiMAHKEMESİ : İzmir İcra Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Şikayetçi vekili, müvekkilinin müflis şirket .......A.Ş.'den alacaklı olduğunu, müflis şirketin tasfiye işlemlerinin ... İflas Müdürlüğü'nün .... sayılı dosyası ile yapıldığını, İflas Müdürlüğü'nce düzenlenen .... tarihli sıra cetvelinde şikayet olunanın ....TL alacağına 4. sırada yer verildiğini, şikayet olunan bankanın alacağının teminat mektubu riski, nakit alacak ve çek taahhüdü alacağından kaynaklandığını, nakit alacağı dışındaki diğer alacaklarının kesin bir alacak olmaması nedeniyle şartlı alacak olarak kaydedilmesi gerektiğini, buna göre, şikayet olunanın sadece, 1.479,30 TL tutarındaki nakit alacağının 4. sırada kesin alacak olarak yer alması gerektiğini, çek taahhüdü ve teminat mektuplarından kaynaklanan 23.070,00 TL alacağının ise şartlı alacak olarak 4. sırada yer alması gerektiğini ileri sürerek, şikayet olunanın çek taahhüdü ve teminat mektuplarından kaynaklanan alacağının sıra cetvelinde şartlı alacak olarak yazılmasını talep ve şikayet etmiştir.Şikayet olunan vekili, şikayetin süresinde yapılmadığını, şikayet olunanın dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, bu talebin ancak İflas Masası tarafından ileri sürülebileceğini, bu nedenle şikayetin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, müvekkilinin çek yaprağı başına sorumluluğunun 2014 yılı itibariyle 1.120,00 TL olduğunu, müvekkilinin her bir çek yaprağı için ödemekle yükümlü olduğu yasal sorumluluk tutarına ilişkin alacak bakımından mevduat üzerinde rehin hakkına sahip olduğunu ve alacağının rüçhanlı alacak olduğunu, müvekkilinin, müflis şirkete ait karşılıksız çeklerin ibrazı halinde veya teminat mektubunun lehdar tarafından ibrazı halinde geçerli tutarları ödemek zorunda olduğunu, nakdi alacakları ile söz konusu gayri nakdi alacakları arasında herhangi bir fark olmadığını, bu alacakların aynı şekilde sıra cetvelinde yer alması gerektiğini savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 197. maddesinin, ''Alacaklı taliki bir şarta veya gayri muayyen bir vadeye muallak bulunan alacağını da kaydettirebilir. Fakat hissesini şartın tahakkukunda veya vadenin hululünde alır.'' hükmünü içerdiği, İİK'nın 219/4. maddesine göre, elinde müflise ait bir malı bulunduran ve rüçhan hakkına sahip bulunan kişinin bu malı belirtilen süre içinde daire emrine tevdi etmemesi halinde rüçhan hakkını kaybedeceği, ayrıca henüz ödenmemiş olmakla birlikte ödenme riski bulunan çek sorumluluğunun da şarta bağlı alacak olarak masaya kaydedilebileceğinin belirtildiği, şikayet konusu olayda, şikayet olunan vekilinin 23.06.2014 tarihli başvuru dilekçesi ile müvekkilinin alacağının iflas masasına kaydını talep ettiği, bu alacakların sıra cetvelinde 4. sırada yer aldığı, şikayet olunanın alacaklarından 19.770,00 TL teminat riski ile 3.300,00 TL çek taahhüdü alacağının şartlı alacak olarak sıra cetveline kabulü gerektiği belirtilerek, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.Kararı, şikayet olunan vekili temyiz etmiştir.1- İtiraz, iflas sıra cetvelinde şikayet olunanın alacağının bir kısmının şarta bağlı olarak kaydı istemine ilişkindir. İflas idaresinin, sıra cetvelini düzenlerken uyması gereken iflas hukuku kurallarına aykırı hareket ettiği veya yaptığı bir işlemin hadiseye uygun olmadığı iddia edilirse, bu halde sıra cetveline karşı şikayet yoluna başvurulur (İİK'nın m.227; m.16). Şikayet sebeplerinden en önemlisi, bir alacaklının kendisine verilen sıraya itiraz etmesidir (m. 235, IV). Buna göre, alacağı sıra cetveline kabul edilen bir alacaklı, alacağının esas ve miktarına değil de, yalnız alacağına verilen sıraya itiraz ediyorsa, bunu şikayet yolu ile icra mahkemesine bildirir. Diğer şikayet sebeplerine örnek olarak; sıra cetvelinin açık olmaması, bu husustaki kanun hükümlerine (İİK'nın m.233-234) uyulmamış olması, sıra cetvelinin ilan edilmemiş olması, masaya yazdırılmış olan bir alacağın unutulmuş olması, masa alacaklarının da sıra cetvelinde gösterilmiş olması, reddedilen bir alacağın neden dolayı reddedildiğinin, yani ret sebeplerinin gösterilmemiş olması gösterilebilir. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, El Kitabı, 2. Baskı, 2013, Ankara, sh 1329)Bir alacaklı, kendi sırasına veya iflâs hukuku kurallarının yanlış uygulandığına (şikayet) değil, kendi alacağı hakkında verilen ve nedenleri gösterilerek verilen ret veya kısmen ret kararının esasına (kayıt ve kabul davası açarak) veya bir başka alacaklının alacağına veya onun sırasına (kayıt terkin davası açarak) itiraz ediyorsa ticaret mahkemesine dava açmalıdır. İİK'nın 233. maddesine göre sıra cetvelinde, kabul edilmeyen alacaklar ret sebepleri ile birlikte gösterilir. İİK'nın 235/1. maddesi uyarınca iflas sıra cetveline yönelik itirazlar (kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) kural olarak genel mahkemelerde (Asliye Ticaret Mahkemesinde) görülür. Şikayetçi sadece kendi sırasına yönelik itirazlarını, husumet iflas idaresine yöneltilerek İİK'nın 235/son maddeleri uyarınca icra mahkemesinde ileri sürmelidir. İflas sıra cetvelinde başka bir alacaklının kabul edilen miktar kadar alacağı bulunmadığına ya da sırasına yönelik itiraz, o alacağın sıradan terkin edilmesi talebini içerdiğinden, şikayet olarak icra mahkemesinde değil, İİK'nın 235/2. maddesi uyarınca sırasına itiraz edilen alacaklıya husumet yöneltilerek dava yolu ile genel mahkemede (Asliye Ticaret Mahkemesinde) ileri sürülmelidir.Somut olayda, şikayetçi tarafça, şikayet olunanın iflas sıra cetvelinde 4. sırada yer alan alacağının bir kısmının çek taahhüdü ve teminat mektubu riskinden kaynaklanması nedeniyle şarta bağlı alacak olarak kayıt ve kabulü gerekirken, kesin bir alacak gibi kaydedilmesinin doğru olmadığı ileri sürülmüş ve husumet iflas idaresine değil, şikayet olunan alacaklıya yöneltilmiş olup, şikayet olunanın kaydedilen alacağının bir kısmının şarta bağlı alacak olarak kaydı gerektiğine yönelik isteminin, şikayet olunanın alacağının sırasına yönelik olduğu, alacağın niteliğini etkileyeceği ve sonuçları da gözetildiğinde kayıt terkin istemi olduğunun, husumetin doğru yöneltildiğinin, buna göre alacağın niteliğini ve sonuçlarını ve sırasını belirlemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevine girdiğinin kabulü gerekir. 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK'nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re'sen gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece, İzmir Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek, mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasının incelenmesi doğru olmamıştır. 2-Bozma nedenine göre, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 16.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.