Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8166 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5562 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Erzurum 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/04/2013NUMARASI : 2012/593-2013/238Taraflar arasında görülen tazminat davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 19.12.2013 gün ve 5660 Esas, 8210 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili ve davalı kooperatif vekilince istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.- KARAR -Davacı vekili, davalılar arasında 03.07.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden davalı arsa payı sahibi K.. A..’in müvekkiline 15.09.2003 tarihinde daire sattığını, söz konusu dairenin eksik teslim edilmesi nedeni ile müvekkilinin bu eksiklikleri giderdiğini, bu nedenle kira kaybına maruz kaldığını, kur’ada müvekkiline isabet eden daire için kooperatifin haksız olarak kendisinden kat ve cephe parası tahsil ettiğini, dairenin tapusunun halen verilmediğini ileri sürerek, dairenin tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, 9.000,00 TL kat ve cephe farkı, 10.000,00 TL eksiklikler için yapılan harcama bedeli ve 5.000,00 TL kira tazminatı olmak üzere toplam 24.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı K.. A.. vekili, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davaya konu taleplerin kooperatife yöneltilmesi gerektiğini, sözleşmede teslim tarihinin öngörülmediğini, davacıyla aynı durumda olanların kat ve cephe bedellerini ödediğini, davacının aynı taleplerle açmış olduğu diğer davanın reddedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı kooperatif temsilcisi, kooperatif inşaatları henüz tamamlanmadığından yükümlülüklerin henüz ortaya çıkmadığını, sözleşmelerde dairenin teslim tarihinin öngörülmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 9.000,00 TL kat ve cephe farkı bedelinin davalı kooperatiften ve 7.099,50 TL eksik imalat bedelinin davalı K.. A..’den tahsiline, davalı kooperatif adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline dair verilen karar, davalılar vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 19.12.2013 tarih ve 5660 E., 8210 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazları reddedilmek suretiyle, arsa sahibiyle davalı yüklenici kooperatif arasında yapılan 03.07.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan hakların, satıcı arsa sahibi K.. A.. tarafından davacıya temlik edildiğine dair yazılı bir temlik sözleşmesi sunulmamış ise de, arsa sahibi davalı K.. A.., gerek yargılama aşamasında gerek temyiz dilekçesinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı haklar yönünden husumetin kendine düşmediğini, diğer davalı kooperatife yöneltilmesi gerektiğini savunmuş olmakla, bu sözleşmeden doğan hakları temlik ettiğini benimsemiş olup, davalı kooperatif de aksi bir savunmada bulunmamakla husumeti benimsediği, buna göre davacının davalı K.. A..'in sözleşmeden doğan tüm hak ve alacaklarına halef olduğu kabul edilerek, mahkemece, BK'nın 141. madde hükmü koşulları oluşmadığı için davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunmadığı, diğer anlatımla davacının bağımsız bölümündeki eksik imalat bedelleri ile ilgili talebinin davalılar yönünden farklı hukuki nedenlere dayandığı gözetilerek, satım sözleşmesi kapsamında davalı K.. A..'in ayrı bir taahhüt altına girip girmediğinin tartışılması, taahhüt altına girdiğinin tespiti halinde bu davalının, koşulları oluşmuşsa sadece satım sözleşmesinden, diğer davalı kooperatifin sadece arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden sorumlu olduğu kabul edilerek, tahsilde tekerrür etmemek üzere davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken, eksik ve ayıplı iş bedelinden davalı kooperatifin sorumlu tutulmamasının doğru olmadığı, öte yandan, davacı tarafça, 24.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istenmiş olup, davalı K.. A.. yönünden 7.099,50 TL'nin tahsiline hükmedildiği, bu durumda mahkemece, davalı K.. A.. lehine, davanın reddine karar verilen tutar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı belirtilerek davalı K.. A.. yararına; davacının davalı arsa sahibinin sözleşmeden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarına halef olduğunun kabulü gerektiği, bu doğrultuda arsa malikinin yükleniciden kat ve cephe farkı talep etme hakkı bulunması halinde, davacının da bu hakka sahip olduğunun tartışmasız olduğu, 03.07.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 2. maddesinde " Arsa sahibi arsada yapılacak olan dairelerin 8 tanesine istediği blok ve istediği katta şerefiye farkı (kat farkı) vermemek kaydıyla sahiptir." şeklinde düzenlemeye yer verildiği, somut olayda, davacının dairesini satın aldığı 2005 yılının 7. ayında yapılan kur'aya katılarak dava konusu daireyi çektiğinin anlaşıldığı, davacı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre seçim hakkı bulunmasına rağmen kur'a ile isabet eden daireyi benimsediğine göre artık ödediği kat farkını yüklenici kooperatiften talep edemeyeceği, bu durumda mahkemece, davalı kooperatif yönünden kat farkı talebinin reddi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı belirtilerek, davalı kooperatif yararına bozulmuştur.Bu kez, davacı vekili ve davalı kooperatif temsilcisi karar düzeltme isteminde bulunmuştur.1-Davacı vekilinin karar düzeltme itirazları yönünden;Davalı kooperatif vekili Av. S.. A.., 24.01.2013 tarihli duruşmada kooperatif vekilliğinden çekildiğini belirtmiş ve gerekçeli karar davalı kooperatife tebliğ edilmiş ise de Av. S.. A.. tarafından, yeniden vekaletname sunularak hüküm davalı kooperatif adına da temyiz edilmiş, Dairemiz bozma ilamı davalı kooperatif adına Av. S.. A..'a tebliğ edilmiştir. Davalı kooperatif temsilcisi tarafından süresinde sunulan karar düzeltme dilekçesinde, Av. S.. A..'ın temsil yetkisi ile ilgili herhangi bir itirazda bulunulmamış ve Dairemizin bozma ilamının davalı kooperatif lehine 3. bendiyle ilgili herhangi bir karar düzeltme itirazı da ileri sürülmemiştir. Bu açıklamalara ve Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme itirazları yerinde görülmemiştir.2-Davalı kooperatif temsilcisinin karar düzeltme itirazlarına gelince;Davacı tarafından, davalı kooperatif ve dava dışı S. A. aleyhine, işbu davaya konu edilen dairenin oturulabilir hale gelmesi için yaptığı masraflar için 10.000,00 TL ve teslimdeki gecikme sebebiyle 5.000,00 TL kira tazminatının tahsili için Erzurum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/283 E. sayısına kayıtlı davanın açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın asıl K.. A..'e karşı açılması gerektiği, davacı ile kooperatif arasında yazılı bir sözleşme olmadığı, davacı ve K.. A.. arasındaki satış sözleşmesinin adi yazılı yapıldığı, geçerli olmadığından davacının K.. A.. adına hareket etmesi ve tazminat talep etmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle 2009/109 K. sayısı ile davanın reddine karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeyerek 13.05.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Dairemizin bozma ilamının, davalı K.. A..'in temyiz itirazları tartışıldığı 2 no'lu bendinde, davacının farklı hukuki sebeplere dayalı olarak eksik imalat bedelleri ile ilgili talebini davalılara yöneltilebileceği ve davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunmadığı açıklandıktan sonra, davalı kooperatif yönünden eksik imalat bedelleri ile ilgili yukarıda özetlenen kesin hüküm bulunduğu gözden kaçırılarak davalı kooperatifin de sorumlu tutulması gerektiği sonucuna varılması hatalı olmuştur.Bu durumda Dairemizce, mahkemece, davacı ile davalı K.. A.. arasındaki 15.09.2009 tarihli satım sözleşmesinin, 03.07.2001 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin 5. maddesine atıf yapan hükmü incelenerek, davalı satıcı K.. A..'in yapılacak imalat ile ilgili bizzat bir taahhüt altına girip girmediği tartışılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sözleşme hükümleri ile ilgili herhangi bir tartışma ve değerlendirme yapılmaksızın hüküm kurulmasının doğru olmadığının belirtilmesi ile yetinilerek hükmün bozulması gerekirken, ayrıca davalı kooperatifin de sorumlu tutulması gerektiğinin belirtilmesi doğru olmadığından davalı kooperatif temsilcisinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemizin bozma ilamının 2. bendi kaldırılarak 2. bent olarak hükmün yukarıdaki gerekçelerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif temsilcisinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 19.12.2013 tarih ve 5660 E., 8210 K. sayılı bozma ilamının 2 no'lu bendi kaldırılarak, yerine 2 no'lu bent olarak yazılacak değişik gerekçeyle hükmün BOZULMASINA, davacıdan alınması gereken harçlar peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, davalı kooperatifçe yatırılan harcın iadesine, takdiren 226,00 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.