Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8161 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 456 - Esas Yıl 2015





T.C.YARGITAY23. Hukuk DairesiMAHKEMESİ : Konya ... Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki murazanın men'i ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat ... ile davacı vekili avukat ....gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin imal ettiği konutlardan iki adedini davalının haksız yere 2008 yılı Ağustos ayında işgal ettiğini ileri sürerek, muarazanın men’i ile davalının meskenden tahliyesine, şimdilik 1.000,00 TL haksız işgal tazminatının haksız işgal tarihi olan 15.08.2008 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, ıslahla haksız işgal tazminatını 7.323,62 TL'ye çıkartmış, yargılama sırasında 20/4 numaralı konuta yönelik istemlerinin bulunduğunu belirtmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu edilen meskeni dava dışı olan ve davacı kooperatifin yüklenicisi bulunan ....’den satın aldığını, davacı kooperatifin 30.06.2000 tarihli genel kurulunda, yükleniciye yaptığı iş karşılığı verilen üyelikler nedeniyle başkaca ücret alınmayacağının kararlaştırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, davaya konu taşınmazı dava dışı yüklenici .....'den satın aldığı, davacı kooperatifin bekçisinden davaya konu bağımsız bölümün anahtarını alarak kullanmaya başladığı, davaya konu bağımsız bölümün davalıya satılmasına ilişkin genel kurul kararının bulunmadığı, dava dışı yüklenicinin tüm edimlerini yerine getirmediği, davacı kooperatifin davalıya bağımsız bölüm tahsis etmediği gibi, bağımsız bölümlerin ortaklara dağıtılmasına ilişkin kur'a işleminin de yapılmadığı, ortaklar arasında eşitliğin esas olması gerektiği, davalıya davaya konu bağımsız bölüm tahsis edilmeden, veyahut kur'ada davalıya isabet etmeden davaya konu bağımız bölümü kullanamayacağı, davacı kooperatife danışmadan, fiili durum oluşturarak, oldu bittiye getirerek, davalı tarafça bağımsız bölümün kullanılmasının iyiniyetli bir davranış da olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalının iki konuttan tahliyesine, iki konutun davacıya teslimine ve 7.323,62 TL ecrimisil bedelinin temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmiş, tavzih kararı her ne kadar iki konut için hüküm tesis edilmiş ise de, davalının 20/4 nolu konuttan tahliyesine, bu konutun davacıya teslimine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.1)30.09.2014 tarihli kısa kararla, 20/4 ve 20/20 numaralı bağımsız bölümlere ilişkin hüküm tesis edildiği, bu kısa karara uygun gerekçeli karar oluşturulduğu, davacı vekilinin 10.12.2014 tarihli dilekçesi üzerine, gerekçeli kararın sonuna işlenen 19.12.2014 tarihli tavzih şerhi ile hükmün sadece 20/4 numaralı bağımsız bölüme ilişkin olduğunun belirtildiği anlaşılmıştır. HMK'nın 305/2. maddesi, “hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez” hükmünü içermekte olup, mahkemece, davacı kooperatif vekilinin talebi üzerine tavzih yolu ile düzeltme yapılması doğru olmamıştır. 2)Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları şimdilik incelenmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir olunan 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, .... tarihinde oybirliğiyle karar verildi.