MAHKEMESİ : Konya(Kapatılan) 5. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 14/05/2013NUMARASI : 2012/196-2013/163Taraflar arasında görülen sözleşmenin geçersizliğinin tespiti davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 30.01.2014 gün ve 2013/5641 Esas, 2014/557 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:- KARAR -Davacı vekili, müvekkili kooperatifin 1996 yılında kurulduğunu ve yaklaşık 100 üyesinin olduğunu, dava dışı üyelerin şimdiye kadar 140.000,00 TL aidat ödediklerini, kooperatif kurucu ortakları dava dışı Nedim Akbal ve Muhammet Sağlam'ın kendilerine menfaat temin etme amacı ile davalı arsa sahipleri ile adi yazılı şekilde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığını, bu kişilerin asıl amacının ortağı ve yetkilisi oldukları dava dışı O. A.Ş. isimli yapımcı firmaya menfaat sağlamak olduğunu, müvekkili kooperatifin o dönemdeki yönetim kurulu başkanı N. A. ile M. S.'ın yaptığı sözleşmenin Kooperatifler Kanunu'nun 59/6. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, bu kişilerin Kooperatifler Kanunu'na aykırı iş yapmaktan Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce mahkum edildiğini, haklarında zimmet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçundan dava açılıp, mahkumiyet kararı verildiğini, sözleşmenin resmi şekil şartlarına uyulmadan yapıldığı için BK'nın 213, MK'nın 706, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu, sözleşme yapılması hususunda genel kurul kararı olmadığı gibi sonradan da sözleşmenin onaylanması hususunda bir genel kurul kararı bulunmadığını, sözleşmede müvekkilini zarara sokacak hükümlere yer verildiğini, davalıların sebepsiz zenginleştiğini, fahiş oranda cezai şartlar kabul edildiğini, sözleşmede gabin durumu bulunduğunu ileri sürerek, sözleşmenin butlanla geçersizliğinin tespiti ile yeniden kurulmasını talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili, müvekkilleri tarafından davacı kooperatif aleyhine sözleşmedeki yükümlülüklerinin yerine getirilmemesinden dolayı takibe geçildiğini, itiraz üzerine açılan dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiğini, davacı kooperatifin borçlarını ödememek için bu davayı açtığını, sözleşme uyarınca inşaatın 2001 yılında bitirilmesi gerekmesine rağmen, aradan geçen 15 yıla rağmen inşaatın bitirilemediğini, yaklaşık 8 yıl önce davacıya ihtarname keşide edildiğini, davacının sözleşmeden sonra ilgili Belediye Başkanlığı'ndan inşaat ruhsatı alıp, diğer resmi işleri de yaptığını, sözleşmenin yürürlüğe girdiğini ve bu sözleşmenin geçersizliğinin söz konusu olmadığını, davacı kooperatif yönetiminin, 2007 yılından beri görevde olmasına rağmen, bu zamana kadar sözleşme şartlarına itirazları olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu sözleşmenin davacı kooperatifle davalı arsa sahipleri R.. F.. ve diğer davalıların murisi D. F. arasında imzalandığı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin karma nitelikli sözleşme olduğu, gayrimenkul mülkiyeti devir borcu doğurduğu için BK'nın 213, TMK'nın 706, Noterlik Kanunu'nun 60 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri gereği Noterlikçe düzenleme şeklinde yapılması gerektiği halde resmi şekilde yapılmamış olmakla birlikte arsa payı sahibi tarafından tapuda devir yapılması halinde veya eserin büyük ölçüde tamamlanmış ve iş sahibi tarafından kabule icbar edilebilecek düzeye getirilmiş olması halinde şekle aykırılığın ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayıldığı, bu kapsamda dava konusu sözleşmenin davalılar R.. F.. ve D. F.'ın taraf olduğu Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/484 E., 2009/507 K. sayılı ilamında da tartışılıp değerlendirildiği, adı geçen davada davalı olan S.S. İ. Konut Kooperatifi'nin sözleşmenin geçersizliğini savunduğu, ancak ilgili mahkemece tarafların karşılıklı edimlerini yerine getirmeleri nedeni ile sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilip, kararın Yargıtay denetiminden geçip kesinleştiği, bu dava ile eldeki davanın taraflarının aynı olup kesin delil niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 30.01.2014 tarih ve 2013/5641 Esas, 2014/557 Karar sayılı ilamıyla onanmıştır.Davacı vekili, karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, takdiren 226,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.