Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8098 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2329 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi iken ihraç edildiğini davalı tarafından oturduğu daire için gönderilen tahliye ihtarı ile öğrendiğini, ihraç kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, ihraç kararı sonrası müvekkiline tahsis edilen konutun da 3. kişiye satılmış olduğunu, daireyi satın alan kişinin müvekkili aleyhine men'i müdahale davası açtığını, bahsi geçen davada kullanılmak üzere ihracın tebliğinin usulsüz olması nedeniyle hükümsüzlüğünün tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine açılan men'i müdahale davası ile işbu davanın doğrudan bağlantılı olmadığı, davacının ihracın iptali yerine, tebligatın hükümsüzlüğünü istemekte hukuki yararı bulunmadığı, kaldı ki davacıya yapılan tebligatın da usulüne uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Uyuşmazlığın kooperatifler hukukundan kaynaklandığı mahkemenin de kabulündedir. 6100 sayılı HMK'nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HUMK'nın 428/2. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak bozma nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususu somut olayda olduğu gibi, açıkça temyize gelmese dahi temyiz mahkemesince re'sen gözetilmelidir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 99. maddesine göre ticari nitelikte olan bu tür davalarda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesinin yürürlükte bulunduğu dönemde Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi iken, 6335 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesinde yapılan değişiklikle Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasında ilişki görev ilişkisi olarak değiştirilmiş ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek; mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın HMK'nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.