Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8092 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10065 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Ayancık Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/10/2013NUMARASI : 2012/5-2013/634Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R-Davacı, davalı kooperatifin, hakkında başlattığı takibe esas olan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, borcu bulunmadığını ileri sürerek, 1.000,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiş; ıslah yoluyla senet bedeli kadar borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı vekili, davacının, kooperatif ortağı olduğunu ve takibe esas senet gereği borcu bulunduğunu, kooperatifin eski personeli M. Y.'ın zimmet suçunu işlediğinden bahisle yargılandığını, M. Y.'ın, adlarına borç tesis ettiği iddia edilen şahıslar arasında davacının bulunmadığını, kooperatifin, icra takibini yapmakta kötüniyetli olmadığını, Teftiş Kurulu soruşturma raporuna göre hareket edildiğini savunarak, davanın reddi ile %40 tazminatın tahsilini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; 16.12.1998 düzenleme ve 30.09.1999 vade tarihli, 614 numaralı müşterek ve müteselsil borç senedi sebebiyle ilamlı takip yapıldığı, takibe konu senetteki imzanın M.. Y..'ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının adı geçen senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, 1787 sayılı Y. Tarım Kredi Kooperatifi tarafından, aynı kooperatiften alınan kredi için düzenlenen müşterek ve müteselsil borç senedine dayalı olarak Ayancık İcra Müdürlüğü'nün 2010/91 (Eski 2008/199) E. dosyası ile takibe başlandığı, işbu davada davalı 1770 sayılı E.. K.. vekili tarafından verilen dilekçede, 1787 sayılı Y. Tarım Kredi Kooperatifi'nin müvekkili kooperatif ile birleştirildiği, birleşme sonrasında unvanın 1170 sayılı E.. K.. olduğu da savunulmuş ise de, iki kooperatifin birleştirildiği tarih dosya kapsamından tespit edilememiştir.Dava tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK’nın 14. maddesi uyarınca, tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların kooperatifin muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Bu yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, HMK'nın 19/1. maddesi gereğince re’sen dikkate alınması gerekir. TMK’nın 51. maddesine göre de tüzel kişinin ikametgahı anasözleşmede başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yerdir. İİK'nın 72/son madde hükmünde yazılı yetki kuralı, açıklanan kesin yetki kuralını bertaraf edecek bir düzenleme olmayıp, bu tür kesin yetki halinin bulunmadığı menfi tespit davaları için sevkedilmiştir. Mahkemenin yetkili olmadığının tespiti halinde HMK'nın 114/1-ç ve 115/2. madde hükümleri uyarınca kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Bu durumda, mahkemece, 1770 sayılı E.. K.. ile 1787 sayılı Y.Tarım Kredi Kooperatifi'nin birleşme tarihi tespit edilerek, birleştirmenin dava tarihinden sonra gerçekleştiğinin tespiti halinde, takip alacaklısı 1787 sayılı Y. Tarım Kredi Kooperatifi'nin anasözleşmesi ve gerektiğinde Ticaret Sicil kayıtları getirtilerek, şayet dava tarihi itibariyle merkezinin A.'ta bulunduğu anlaşıldığı takdirde şimdiki gibi uyuşmazlığın esasının incelenmesine geçilmesi, şayet birleşmenin dava tarihinden önce gerçekleştiğinin tespiti halinde ise davalı 1770 sayılı E.. K..'nin anasözleşmesi ve gerektiğinde Ticaret Sicil kayıtları getirtilerek dava tarihi itibariyle muamele merkezine göre mahkemenin yetkili olup olmadığının tartışılıp değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, doğrudan uyuşmazlığın esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.Öte yandan, davalının " 1770 sayılı E.. K.. " olan unvanının HMK'nın 297/1-b madde hükmüne aykırı olarak gerekçeli karar başlığında " E.. K.. " olarak yazılması da doğru olmamıştır.2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.